İmzaya itiraz edilerek icra takibinin durdurulması isteminde bulunulduğu, mahkemece, tefhim edilen kısa kararda, imzaya itiraz davasının kabulüne, takibin iptaline karar verildiği, gerekçeli kararda ise; imzaya itiraz davasının kabulüne, takibin durmasına karar verildiği, bu suretle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getiridiği, 10.4.1992 tarih ve 1991/7 E.-1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni olduğu-
Mahkemece, tefhim edilen kısa kararda, “Davacının ihale bedelinin %10'u olan 112.610,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına” karar verildiği, gerekçeli kararın hüküm kısmında ise, “Her iki davacının ayrı ayrı ihale bedelinin %10'u olan 112.610,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına” hükmedildiği, dolayısıyla, duruşmada tefhim edilen hükümde, para cezasının muhatabının, asıl davanın şikayetçisi mi yoksa birleşen davanın şikayetçisi mi olduğu belirtilmediği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında, her iki şikayetçi hakkında ayrı ayrı para cezasına hükmedilerek çelişki meydana getirilmesinin, HMK'nun 298/2. maddesine aykırılık teşkil ettiği-
Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerektiği- Tarafların tüm delilleri toplanıp, inceledikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK. mad. 298/3 uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HMK. mad. 294/3 hükmünde öngörülen biçimde tefhim etmesi gerektiği-
Mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda; "Davacının davasının açılmamış sayılmasına" karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda “davacının yetki itirazının reddine, davacının borca, imzaya itiraz ve takibin iptali davasının açılmamış sayılmasına" karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiğinden, mahkemece yapılacak işin, önceki kararlar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-
Kısa kararda, tazminata da hükmedilmesine karşın, gerekçeli kararda, tazminata yer verilmemesinin çelişki oluşturacağı-
Kısa kararda yer almayan ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi hususunun gerekçeli kararın hüküm kısmında yer alması ile çelişki meydana getirildiğinden, mahkemece yapılacak işin, önceki karar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-
Hükümdeki çelişkinin bozma sebebi oluşturduğu-
Borçlu tarafından imzaya itiraz ile icra takibinin durdurulması isteminde bulunulmuş, mahkemece, tefhim edilen kısa kararda, davanın kabulüne, ......... İcra Müdürlüğü'nün ....... Esas sayılı takibinin iptaline karar verildiği, gerekçeli kararda ise; davanın kabulüne, takip dosyasında davacı-borçlu yönünden yürütülen takibin İİK'nun 170/3. maddesi gereğince durmasına, davalının açıkça kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun tespit edilememesi nedeni ile kötü niyet tazminatı ile para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu suretle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiğinden, mahkemece yapılacak işin, HMK'nun 298/2. maddesi uyarınca çelişkinin giderilmesi için bir karar vermekten ibaret olacağı-
Mahkemece, tefhim edilen kısa kararda, yetkiye ve imzaya itirazın reddine karar verilmiş, gerekçeli kararın hüküm kısmında ise, ayrıca borca ve faize itirazın reddine de hükmedildiği, dolayısıyla, kısa kararda yer almayan bir hususun gerekçeli kararın hüküm kısmında yer alması ile çelişki meydana getirildiğinden, mahkemece yapılacak işin, HMK'nun 298/2. maddesi çerçevesinde çelişkiyi giderecek şekilde bir karar vermekten ibaret olduğu-
Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılığın tek başına bozma sebebi olduğu-