Tapu iptali ve tescil ile men'i müdahale istemine ilişkin davada, ipotek alacaklısı .............. Kooperatifi davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan ve delilleri toplandıktan sonra işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde taşınmazın bedelini talep ettiği görülmekle bu talebi idari nitelikte bir dava olmadığından bu tür uyuşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekeceği-
Yapılan incelemede; yargılama sırasında davalının vefat ettiğinin ancak mahkemece tespit edilecek mirasçıları davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, taraf sıfatının 6100 sayılı HMK'nın 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup re’sen gözetilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında uyuşmazlık kira ilişkisinden doğduğuna göre; işyeri sigorta poliçesi kapsamında ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkin sigortacı tarafından halefiyet yoluyla açılan davanın da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olmasına göre mahkemece, davanın HMK'nın 114/1-c maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK'nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesinin doğru olmadığı-
20. HD. 25.09.2019 T. E: 2016/14823, K: 5168-
Borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikâyet dosyasında vekille temsil edilmesi ve icra mahkemesinin bu kararının icra takip dosyasında bulunması karşısında, satış ilanının, icra takip dosyasına vekâletname ibraz etmemiş olsa da borçlu vekiline tebliğ edilmesi gerektiği-
Davacı Orman Yönetimi, 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastro çalışmasının askı ilan süresi içerisinde dava açarak; taşınmaz içinde bulunan binanın bir kısmının orman sınırları içinde kaldığı iddiasına dayanmış, ayrıca mutabakat hattının da kesinleşmiş orman sınırına uygun olmadığını ileri sürerek düzeltilmesini istemiş olduğundan, taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine Orman Yönetimi lehine şerh konulması istemine ilişkin bu davadaki istem, tutanağın askı ilan süresi içerisinde açılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğuna ve taşınmazın mülkiyetine yönelik bir istem olmadığına göre, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu-
Davacılar genel mahkemede dava açarak haritasında ..... nolu ...... madde alanında kalan taşınmazların adlarına tescilini istemişler, yargılama sırasında taşınmazlar kullanım kadastrosuna tabi tutulduğu gerekçesi ile dava kadastro mahkemesine aktarılmışsa da, davacılar mülkiyetin kendilerine ait olduğunu iddia ettiğine göre anılan uyuşmazlıkta genel görevli mahkemelerin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasında "pedagog, psikolog, sosyal hizmet uzmanı" tarafından düzenlenen raporda davalı-davacı kadın ile görüşüldüğü, kadının herhangi bir sağlık probleminin bulunmadığının belirtildiği görülmekle beraber, aynı dosyada kadının akıl hastası olduğuna dair bir iddia ve bu yönde yapılan bir araştırmanın da bulunmadığı, erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında ise; "davacı kocanın tam kusurlu olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, bu dosyada da davalı-karşı davacı kadının akıl hastası olduğuna dair bir iddianın ileri sürülmediği ve bu konuda bir araştırmanın da yapılmadığı, tarafların bu davadan sonra yeniden bir arada yaşamaya başladıkları anlaşılmakta olup, son açılan davada, davalı-karşı davacı kadının ruhsal rahatsızlığı bulunduğunu gösteren, bu hususa bağlı olarak vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve davalı-karşı davacı kadının vücut dokunulmazlığına müdahale edilmesini gerektiren, böyle bir inceleme ve araştırma yapmaya yetecek düzeyde ciddi ve inandırıcı bir delil de bulunmadığı görüldüğünden, yerel mahkemece davalı-karşı davacı kadının TMK. mad. 405. ve HMK. mad. 56/1 uyarınca vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği yönünde bir araştırma yapılmasına gerek olmadığına ilişkin olarak verilen direnme kararı yerinde olduğu-