Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup adli yargıda görülmesi gereken davalardan olduğu-
Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları gereğinin usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartı olduğu- Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden ölen tarafın vekili varsa ölüm ile vekalet ilişkisi kural olarak sona erdiği- Vekilin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından davaya devam edilebileceği- Mahkemenin ölen tarafın mirasçılarını belirleyerek duruşmaya davet etmesi gerektiği; Ölen tarafın mirasçılarının tamamı duruşmaya gelirse davaya onlar tarafından devam edileceği- Bu halde, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekeceği-
Taraf teşkili dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözönünde bulundurulması gerektiğinden, tapu kayıt maliklerinden davada hiç taraf olarak gösterilmeyen tapu kayıt maliklerinin ölmüşlerse mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu bono incelendiğinde, keşideci ve lehtar, şirket niteliğinde olduklarından ve dolayısıyla tacir sıfatını haiz bulduklarından HMK.nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa takibin yetki sözleşmesinde belirlenen yerde başlatılmasının gerekeceği- Avalist borçlu, tacir olmadığından HMK.nun 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin kendisini bağlamayacağı, bu sebeple yetki itirazının kabulü yönündeki karar, avalist borçlu yönünden doğru olup, icra dosyasının adı geçen borçlu yönünden tefriki ile yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği- Varlığı sona eren tüzel kişinin organı bulunduğundan söz edilemeyeceği gibi hukuki işlemlerin tarafı olarak adına işlemler yapılabileceğinden ve bu kapsamda bir davada taraf ehliyeti bulunduğundan da söz edilemeyeceği- Taraf ehliyetinin dava şartı olduğu, dava sırasında mevcut olan dava şartı, yargılama sırasında ortadan kalkmış ve tamamlanabilir dava şartı ise bunun tamamlanması için ilgili tarafa süre verilmesi gerekeceği-
Davaya konu kazanın E-80 TEM otoyolu gişelerinde böyle bir alt geçiş sisteminin olmadığından gerçekleştiği iddia edilmiş olması bakımından, KTK’nın 85 ve devamı maddelerinde düzenlenen işletenin hukuki sorumluluğuna değil, davalı idare tarafından görevlerinin tam ve eksiksiz yerine getirilmediği yani yürütülen kamu hizmetinin kusurlu işletildiği, meydana gelen kazada hizmet kusuru bulunduğu iddiasından kaynaklandığından uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görevinde bulunduğu; bu nedenle davalı KGM yönünden, HMK'nın 114/b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK'nın 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine kararı verilmesi gerektiği- Davalı sigorta şirketi aleyhine SGK tarafından açılan rücu davasında verilecek karar, kesinleşmiş ise sigorta şirketi tarafından SGK'ya rücuen ödenecek nihai tazminatın poliçe limitinden mahsubu ile varsa bakiye tazminata hükmedileceği, iş bu dava dosyası bekletici mesele yapılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmeyeceği-
Tescil ilamının 6100 sayılı HMK’nın 303. maddesi uyarınca davacı Orman Yönetimi yönünden kesin hüküm teşkil ettiğine, kesin hükmün 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i maddesi uyarınca dava şartlarından olduğuna, aynı Kanun'un 371/1-b maddesi uyarınca dava şartlarına aykırılık bulunmasının bozma sebebi olarak düzenlendiğine göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-