Davacı .........'in ancak kendi maliki olduğu ......... ada ......... parselde yer alan ......... nolu bağımız bölüm yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun yalnız bu taşınmaz için ihalenin feshi talebinde bulunabileceğinin kabulü gerekeceği- Şikayetçi ............'in isteminin dava dışı ipotek malikine ait ..... ada ..... parsel yönünden aktif husumet ehliyeti olmadığı göz önünde bulundurularak nispi harç alınmadan ve teminat gösterilmesi şartı yerine getirilmeden sonuca gidilmesinin, Bölge Adliye Mahkemesince bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu- Taşınmazlardan 5 no'lu bağımız bölümün ihale tarihinin 04.01.2022 olduğu icra mahkemesine 10.02.2022’de yapılan ihalenin feshi şikayetinin yasal yedi günlük süreden sonra olduğu sabit olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, şikayetçi asıl borçlu ............... İletişim…Ltd. Şti’nin ....... ada .......... parsele yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi ile para cezasına yer olmadığına hükmedilmesi gerekeceği-
89/1 haciz ihbarnamesine itiraz eden davalı .........'ın yargılama aşamasında vefat ettiği, mahkemece davalının mirasçılarından ........'ın alınan beyanında annesi, kendisi ve üç kız kardeşinin mirası reddettiği, ancak ağabeyinin mirası reddetmemiş olduğunu belirtmesi karşısında, mahkemece davalı ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçısı ağabeyinin davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğunun görüldüğü, ohalde, mahkemece davalı ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçısı ...........'ın davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekeceği- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/4.maddesi hükmünde öngörülen tazminatın kaynağının İİK 89/1 haciz ihbarnamesinden kaynaklanacağı ve hükmedilecek tazminat miktarının haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamayacağı, İİK'nun 89/4. maddesine göre haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle üçüncü kişinin verdiği cevabın gerçeğe aykırı olduğunun, alacaklı tarafça ispat edilmesi halinde, üçüncü kişinin haciz ihbarnamesinde belirtilen bedelle tazminata mahkum edileceği, İİK 89/4 maddesi gereğince istenebilecek tazminat miktarının üst sınırının haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarını geçemeyeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davaya dayanak icra dosyasında, aleyhine takip açılan ve yargılamanın yürütülüp sonuçlandırıldığı davalı olarak gösterilenin, davada taraf ehliyetinin bulunmadığı, dolayısıyla davanın, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin gerektiği-
Yörede yapılan kadastro sırasında taşlık vasfıyla tespit harici bırakıldıktan sonra Mera Komisyonunca tahsisen mera olarak özel siciline kaydedilen taşınmazın davacı adına tescili isteği- 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada taraf olması gerektiği-
Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekeceği, o halde, ilk derece mahkemesince, HMK'nun 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması için (avansın hangi işlere ilişkin olduğunun, hangi iş için ne miktar avansın, nereye yatırılacağının açıkça belirtilerek ve kesin sürenin sonuçları hatırlatılarak) borçluya usulüne uygun süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Dairemizin bozma ilamında icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdiri tarihi itibariyle kıymet takdiri yapılması gerektiği şeklindeki değerlendirme maddi hataya müstenit olup, muhammen bedelin mahkeme keşif tarihi olan ............ tarihi itibari ile belirlendiği görülmekle bu tarih itibari ile değerlendirme yapılması gerektiği-
Davacının dava konusu taşınmazlardaki paylarını işbu davanın açılmasından önce satış işlemi ile dava dışı kızına sattığı anlaşılmakta olup, dava konusu taşınmazların kıyı kenar çizgisinde kalan kısımlarının satış sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadığının tespiti amacıyla sözü edilen satış işlemine ilişkin resmi senet ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek, davacının davanın açıldığı tarih itibarıyla aktif husumet ehliyetine sahip olup olmadığı denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İcra dosyasında taraf olmayan üçüncü kişinin, dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemeyeceği, bu konuda aktif dava ehliyetinin olmadığı-
Davacı, özel hukuk hükümleri çerçevesinde verilen hizmet karşılığı, davalı tarafça haksız kesinti yapıldığı iddiasına dayanmakta olup, davada kamu hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülmesi gereken idari bir işlem veya hizmet söz konusu olmadığından eldeki uyuşmazlığın çözümünde görevli yargının adli yargı olduğu-
Taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re'sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı- Dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde muhtesat şerhinin bulunduğu, şerhe ilişkin kroki getirtilip tapusu iptal edilen kısımda kalan yapının şerhte hangi harfle gösterilen yapı olduğu tespit edilmeden ve tapusu iptal edilen kısımda kalan yapı şerhte “E” ile gösterilen yapı ise bu yapının ait olduğu belirtilen şahıs dosyada taraf olmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davacınınn mirasçıları davaya devam ettiği hâlde, mirasçılar yerine ölü .......’in gerekçeli karar başlığında davacı olarak gösterilmesinin doğru olmadığı-
HMK'nın yürürlük tarihinden önce açılan davada, HMK döneminde açılan davaların açılma zamanında yatırılması gereken giderlerin tamamının istenmesinin hak arama hürriyetini kısıtlayıcı mahiyette olduğu-