Takibin dayanağını oluşturan ilamda borçlu vekili olarak Av........'ın adının yer aldığı, satış ilanı tebligatının borçlu vekili açıklaması ile bu vekile yapıldığı, satış ilanının, dayanak ilamda adı geçen (ve istifa veya azledildiğine dair bir belge de bulunmayan) borçlu vekiline tebliğ edilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığı, vekile yapılan satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu, şikayetçi borçlunun adı geçen avukat vasıtasıyla temsil edildiği, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, borçlu vekili tarafından istinaf dilekçesinde; kıymet takdirinin düşük takdir edildiği, bilirkişi raporunun usulsüz tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, davacı borçlunun en geç usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olan satış ilanının tebliği ile birlikte kıymet taktirinden haberdar olduğu, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet davası açılmadığı anlaşılmakla bu hususun artık ihalenin feshi nedeni olarak incelenip dinlenilmesine imkan olmadığı, satış ilanı tebliğinin yerel gazetede yapılmasının katılımı azalttığı belirtilmişse de; hukuki yarar yokluğunda bu hususun dinlenemeyeceği, ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine ve İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca, işin esasına bu nedenle girilmemiş olunacağından para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile ihale bedeli üzerinden para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İhale konusu 360.000 TL muhammen bedelli taşınmazın 501.500 TL'ye ihale edildiği, davacı/borçlu vekili tarafından şikayet dilekçesinde satış ilanı ve kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediği ileri sürülmüş ve davacı/borçlu vekilince kendisine e-tebligat yoluyla satış ilanı tebliğinden sonra ............. tarihinde .............. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ............ esas sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz davası açtığı takip dosyası içeriğinden anlaşıldığı, eldeki ihalenin feshi başvurunda ayrıca ve açıkça taşınmazın kıymetinin icra müdürlüğünce düşük takdir edildiği yönünde bir itiraz ve fesih nedeni ileri sürülmediğinden, ihalenin taşınmazın kesinleşen muhammen bedellinin üzerinde bir bedelle ihale edildiğinin kabulü gerekmekte olup zarar unsurunun gerçekleşmediği, bu durumda mahkemece hukuki yarar yokluğundan ihalenin feshi şikayetinin usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
1.800.000,00 TL muhammen bedelli ihale konusu taşınmazın 3.100.000,00 TL'ye ihale edildiğini, taşınmazın muhammen bedelinin çok üzerinde ihale edilmiş olmakla, zarar unsurunun gerçekleşmediğini, bu durumda şikayetçinin İİK'nın 134/8 maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından, ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmadığından açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği, o halde İİK'nın 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi gereğince işin esasına girilmeksizin karar verildiğinden davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu-
Muvazaa iddiasına dayalı olarak sıra cetveline itiraz istemine ilişkin davada, Davalı savunmasında, "bedeli paylaşıma konu taşınmazın sit alanı dışına çıkarıldığından bahisle borçlu adına tescilinin gündeme geldiğini, tescile ilişkin bu işlemlerin icra müdürlüğü tarafından verilen yetkiyle kendilerince takip edilerek tamamlandığını, taşınmazın bu şekilde borçlu adına tescil edildiğini, öte yandan Borçlunun mirasbırakanından intikal eden mirası alacaklılarının aleyhine olacak şekilde reddettiğini, kendileri tarafından mirasın reddinin iptali davası açıldığını" ileri sürmesi ve bu hususların dosya kapsamındaki belgelerle ispatlanmış olması ayrıca davalı borçlu tarafından davacı aleyhine ikame edilmiş kambiyo senetlerine karşı şikayet davası ile ihalenin feshi davaları bulunduğunun da sabit olması karşısında davalı alacağının muvazaalı olduğundan bahsetmek mümkün görünmediği-
Davacının haciz koydurduğu dosyaya satış avansı yatırdığı sabit ise de aynı tarihli talebinde ayrıca ve açıkça satış talebinin bulunmadığı, ihale tarihi itibariyle hacizlerin düştüğü, davacının ihale tarihi itibariyle geçerli bir haczinin bulunmadığı ve ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği-
Yapılan inceleme ve mahkeme tarafından alınan rapora göre; icra müdürlüğünce belirlenen değerin taşınmaza ve emsallere uygun belirlendiğinin tespit edildiği, bu nedenle kıymet takdirine itirazın reddine karar verildiği, kesin yargı kararıyla incelenen hususların yeniden dava konusu edilemeyeceği, ihalenin feshi sebebi gösterilmeyeceği- Covit-19 salgınının yasanın belirlediği anlamda olağanüstü hal olarak kabul edilemeyeceği, ancak taşınmazın muhammen değerin üzerinde satıldığı, zarar unsurunun oluşmadığı, bu durumda davacının ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Alacaklı vekilinin takip dosyasına yaptığı haricen tahsil bildirimindeki tarih ve miktarın muhasebe işlem fişi ile uyumlu olduğu anlaşıldığından borçlunun itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını istemekte hukuki yararı bulunmadığının kabulü gerektiği-
İhale bedeli muhammen bedelin üzerinde olsa da, ihaleye hazırlık işlemleri öncesinde toplu ipoteğe konu tüm taşınmazların aynı takip talebinde yer almaması suretiyle TMK'nın 873/3.maddesine aykırı işlem yapıldığı anlaşılmış olduğundan şikayetçi borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu, mahkemece, ilgili yasa maddeleri re’sen nazara alınarak, ihaleye konu taşınmazla birlikte birden fazla taşınmaz hakkında toplu ipotek tesis edilmesine karşılık, taşınmazların tamamı yerine bir kısmı hakkında takip başlatılarak satışlarının talep edilmesi usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından borçlu ...... Isimli Gemi Donatanı ............... S.A.'ya izafeten .............. Gemi Acenteliği ve Taşımacılık Ltd. Şti. aleyhinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip (ör 8) başlatıldığı, burada borçlunun sadece Gemi Donatanı ................. Sa olduğu, acente ............ Gemi Acenteliği ve Taşımacılık Ltd. Şti.'nin borçtan herhangi bir sorumluluğunun olmadığı, sadece TTK'nın 105. maddesi gereğince donatanı takip ve davada aracılık yaptığı işler ile sınırlı olarak temsil ettiği, takip dosyasında bulunan ............. tarihli vekaletnamede de vekil edenin ............. Gemi Acenteliği ve Taşımacılık Ltd. Şti. olduğu, asıl borçlu ................ SA tarafından verilmiş bir vekaletnamenin olmadığı gibi, icra müdürlüğünün borçlu ya da vekili aleyhine herhangi bir işlem yapmadığı, icra müdürlüğü kararının tespit niteliğinde olduğu, bu nedenle şikayetçinin tespit niteliğinde olan karara karşı şikayet yoluna başvurmasında hukuki yararının olmadığı-
Temyiz yoluna başvuran haciz alacaklısı olup üçüncü kişi konumundaki SGK'nun ihalenin feshi şikayetinde şikayet olunan olarak gösterilmesinin ve ihalenin feshi kararı ile birlikte aleyhine yargılama giderlerine yükletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- İlk Derece Mahkemesince dosyada davalı olarak işlem gören SGK'nın harçtan muaf olduğu gözden kaçırılarak, davalı SGK'ya harç yükletilmesinin hatalı olduğu-