Eldeki davanın hukuki dayanağı ve sebebi 6292 Sayılı Kanun’un 7. maddesindeki bedelsiz iade müessesesidir. Nitekim davacı ve müdahil davacı, dava ve müdahale dilekçelerinde idarenin iade taleplerini yerine getirmediğini de dile getirmektedir. Açılan davanın idari yargı yerince çözümlenmesi gerekir.
Taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz olarak iade şartlarını taşıyıp taşımadığı, idareye başvurup başvurmadığı hususlarının saptanması ve sonrasında dayanak tapunun 7/1-a ve b bentlerinde belirtilen nitelikleri taşıyıp taşımadığı, tapu kaydı belirtilen nitelikleri taşısa bile, taşınmazın bedelsiz iade edilebilecek nitelikte olup olmadığı, taşınmazın yerine rayiç bedelin ödenmesi ya da rayiç bedele uygun taşınmaz verilip verilmeyeceği yönünden ayrıca bir belirleme yapılması şeklindeki faaliyetlerinin idari işlem olduğu- İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; davacı lehine henüz sicile yansıtılmamış olan mülkiyet hakkının doğmuş olması nedeniyle, tapu iptali ile tescil niteliğinde olmayıp zaten mevcut olan ve tapu sicilinde kayıtlı olan dayanak tapu kaydı uyarınca bedelsiz iadeye ilişkin idari işlemlerin icrasına yönelik olduğundan işin esasının da idare hukuku ilkelerine göre incelemeye uygun olduğu- “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları” ve “ İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları”nın, idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiği-
Kesin hükmün dava şartlarından olduğu- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında, taşınmazın hükmen tapuya tescil edildiği, daha sonra satış suretiyle bir kısım hissesinin kooperatif adına tescil edildiği ve buna dayanak ilamın eldeki kadastro mahkemesinde çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiasına dayalı olarak tespitin iptali ile taşınmazın orman vasfında Hazine adına tapuya kayıt ve tescili istemli davada kesin hüküm oluşturduğu anlaşıldığından davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemi- Suriye uyruklu davacının teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılması gerektiği- " Geçici koruma statüsündeki davacılardan teminat alınmaması gerektiğine" ilişkin görüşün kabul edilmediği-
Davalı Sendikanın, öncelikle tebligata elverişli bir elektronik adresi varsa bu adrese aksi takdirde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kayıtlarında mevcut Genel Merkez adresine tebligat yapılması gerekirken Mahkemece dava dilekçesinde belirtilen adresin de dışında bir adrese tebligat yapılmasının hatalı olduğu-
Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir...
Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir...
Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir...
Asıl ve birleşen dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir...