Maaştan yapılan kesintiler muhafaza işlemi niteliğinde olup, yapılan her yeni kesintinin şikayet hakkı doğurmayacağı-
Tüzel kişiliği kaldırılan köy ve belediyelerin mahkemelerde süren davalarına katıldıkları ilçe belediyesi taraf olacağından, davacı ve davalı köylerin suya vaki el atmanın önlenmesi davasında taraf sıfatının kalmadığı-
Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması dava şartı nedeni ile davanın reddini gerektirmeyecek, sadece o delile dayanan taraf belirlenen sürede delil avansı giderini yatırmaması halinde o delilinden vazgeçmiş sayılması gerekeceği-
Yetki tespitine konu işyeri, “İzmir yolu üzeri, S.li/Manisa” adresinde yer aldığından Manisa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bağlı olduğunu; bu nedenle temyiz konusu davanın, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi olan Manisa İş Mahkemesinin kesin yetkili olduğu-
İlk gönderilen ödeme emrine süresinde itiraz edip sonra da şikayet yolu ile ödeme emrinin iptalini sağlayan borçluya yeniden gönderilen ödeme emri tebliğ edilmediğinden, uygun olarak borçluya tebliğ edilen ödeme emri bulunmadığı gibi süresinde yapılmış geçerli bir itiraz da bulunmadığından, itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan reddi gerektiği-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklandığından, dava 6100 Sayılı HMK'nun yürürlük tarihinden sonra açıldığından görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
Alacaklı alacağın tahsilini ister icra takibi yolu ile isterse de dava yolu ile talep edebileceğinden, alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapmaya zorlanamayacağı-
SGK prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Yasaya göre borçlular hakkında yapılan takipler nedeniyle açılacak iptal davalarının tasarrufa konu malın değerine bakılmaksızın alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinde görüleceği-
Davacının sureti kendisinde bulunan belgeleri yeniden bankadan talep ederek muaraza yaratmasının hukuken korunamayacağı- Davacı yanın amacı, kredi kullanımı esnasında haksız olarak yapıldığı ileri sürülen kesintinin iadesinin sağlanması olup, bu amaçla başvurulacak hukuki mercilerce öncelikle bankaca yapılan kesinti tutarının belirleneceği göz önüne alındığında davacının isteminin ayrı bir dava şeklinde ileri sürülmesinde hukuki yararı da bulunmadığından; davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiği-
Davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olması,bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmaması, görev hususunun HMK'nun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı olup, aynı yasanın 115/1 maddesi gereğince dava şartının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında res'en araştırılması gerektiği-