Davacının vekiline"tevkil" yetkisi verdiği ve mevcut davada da davacının aynı kişi olduğu ve vekaletnameler kapsamına göre onun tarafından ikame edildiği anlaşıldığından, mahkemece davanın esasına girilmesi gerekirken, aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemenin, dava şartı olarak belirlediği gider avansına yönelik ara kararında gider avansını oluşturan harç, tebligat gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklaması, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermesi, dava şartına yönelik gider avansı ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına açıkça yazması gerekeceği-
Davacı ara karar gereğince üzerine düşen gider avansı yatırma yükümlülüğünü zamanında yerine getirdiğinden, ara karar gereğinin yerine getirildiği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekili tarafından dosyaya gider avansı 2 haftalık süre içinde yatırıldığı anlaşıldığından, mahkemece, yargılamaya devam edilmesi gerekeceği-
Tahliye yönünden tahliye talebi süre yönünden red edildiği için ve adı geçen dava kesinleştikten sonra 6 ay içinde tekrar tahliye davası açılabileceği için derdest davanın bekletici mesele yapılması gerekeceği-
İcra müdürlüğünden açık arttırma sonucu alınan arabanın çalıntı çıkması nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, aracın çalıntı kaydının bildirilmemesi olayında hizmet kusuru bulunup bulunmadığının araştırılması idari yargı yerinde yapılacağından, idari yargı yerinin görevli olduğu- İcra dairesince yapılan bütün işlemler görünüşteki şekli gerçeğe uygun olduğundan, icra memurlarının bir kusurunun bulunmadığı ve bu nedenle icra memurunun eyleminden dolayı Adalet Bakanlığı aleyhine açılan davanın reddine karar verileceği-
Olumsuz tesbit davası"nda ileri sürülen iddialar, "itirazın iptali davası"nda savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden hakkında "itirazın iptali davası" açılmış olan borçlunun alacaklı hakkında "olumsuz tesbit davası" açmakta hukuki yararının bulunmayacağı-
Yabancı mahkemede açılmış ve görülmekte olan boşanma davasının sonradan başvurulan Devlette derdestliğe esas alınabilmesine imkan veren “Evlilik Bağına İlişkin Kararların Tanınması Hakkındaki Sözleşmeye” Kanada da taraf olmadığına göre, yabancı mahkemedeki boşanma davasının derdestliğe esas alınmasının doğru bulunmadığı-
İtirazın iptali davasının takibine itiraz edilen takip alacaklısı tarafından açılabileceği- Dava takip alacaklısı tarafından değil ayrı bir tüzel kişiliği bulunan ve dava konusu icra takibinde sıfatı olmayan davacı tarafından açılmış ve yargılama sırasında takip alacaklısının alacağını davacıya temlik ettiğine dair temlik sözleşmesi sunulmuş ise de, her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden ve ıslah yolu ile dahi hasım değiştirilmesi mümkün olmadığından, dava açıldıktan sonra düzenlenen temlik sözleşmesi davacıya aktif dava ehliyeti kazandırmayacağı-
Dava dilekçesi içeriği de gözetilerek temsilcide hata halinin varlığı kabul edilerek, dava dilekçesinde “işi yapan yüklenici firma” ifadesiyle gerçekte dava etmek istediği işi yüklenen şirketin eksiksiz biçimde isim, unvan ve adresini de içeren dilekçe tanzim edip davasını doğru hasma yöneltmesi için olanak sağlanması, açıklanan eksiklik giderildikten sonra da davanın esasının çözümü yoluna gidileceği-