Davalının 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlükte olduğu dönemde süresi içinde yapmış olduğu derdestliğe yönelik ilk itirazı hakkında, "Derdestlik" sonradan yürürlüğe giren "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile bir dava şartı haline getirildiğinden (HMK.m.114/I-1); bu dosya yönünden derdestlik itirazının bir ilk itiraz şeklinde incelenmesi gerekeceği-
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre "davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması" dava şartı kabul edilmiş olup, önce açılmış olan davalar bakımından "gider avansının" dava şartı sayılması doğru olmadığı gibi kendisinden "gider avansı" talep edilen davacının, karşılayacağı gider avansı miktarının da buna ilişkin ara kararında açıkça gösterilmesi gerekeceği-
Dava şartı olmayan delil avansının yatırılmamasının dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine neden olmayacağı, avansı yatırmayanın bu delille dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı-
İmza incelemesine yönelik yapılacak bilirkişi incelemesi için talep edilen giderin, ne için istendiğinin açık ve anlaşılabilir şekilde mahkemece verilecek kararda belirtilmesi gerekeceği-
Davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia bir kısım delille de doğrulanmış olduğundan, mahkemece; TMK. mad. 405 HMK. mad. 56/1 uyarınca, "davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği"nin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Gider avansının yatırılmasının bir dava şartı olduğu, dava tarihinde dava şartı olmayan bir husus davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren bir kanunla dava şartı haline getirilmişse; bu hususun daha önce açılan dava için, dava şartı olarak kabul edilmesinin söz konusu olamayacağı, davanın "gider avansının süresinde yatırılmamış olması sebebiyle" usulden reddedilebilmesi için, gider avansının hangi işlemlere ilişkin olduğunun ve miktarının da avans talebine ilişkin ara kararında açıkça ve duraksama yaratmayacak şekilde gösterilmiş bulunması gerektiği aksi halde usulden reddedilemeyeceği-
Gider avansının dava şartı olarak kabul edilmesi açısından önceki Kanun zamanında açılmış olan davalara uygulanamayacağı-
Taraf teşkiline ilişkin tebligatlarla ilgili usul işlemi tamamlanmadıkça, yeni usul kanunu gereğince gider avansının istenmesi imkan dahilinde (HMK. m.448) ise de; bunun tanınan kesin süre içinde yatırılmamış olmasının kanunun yürürlüğünden önce açılmış davalar bakımından "dava şartı" sayılmaması gerekeceği-
İflas davasının, iflas ödeme emrinin borçluya tebliğini izleyen bir yıl içinde açılması gerekeceği- . Davacı, davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazını kabul ederek, dosyanın gönderilmesini ve buradan yeni ödeme emri tebliğini istememiş ya da yasal süresi içinde dava açmamış, bütün bunların yerine derdest ve itiraz uğraşmış bir takip varken, ikinci takibe girişmiş olduğundan, yasal geçerliliği bulunmayan ve borçlu tarafından derdestlik hususunda açıkça itiraz konusu edilen ikinci takibe dayalı olarak açılan davanın reddi gerektiği-
Dava şartı noksanlığı göreve veya kesin yetkiye ilişkin ise usulden ret kararı değil, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi gerekeceği-