Haczedilmezlik şikayetini ileri süren borçlunun bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu- Mahkemenin ara kararında istenen avansın, keşif ve bilirkişi ücreti olduğu belirtildiğinden, istenen avans delil ikamesi avansı niteliğinde olup, HMK. mad. 324 gereğince, bu avansın süresinde yatırılmamasının hukuki sonucunun, delile dayanan tarafın o delilden vazgeçmiş sayılacağı olduğu-
Uyuşmazlığa konu dava 1086 sayılı HUMK zamanında açılmış olup dilekçelerin teati aşamasından geçerek tahkikat aşamasına gelinmiş olduğu gözetilerek, bu aşamada, sadece hmk’nun ilgili maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği, ancak kapsamı belirtilmeden yazılı şekilde gider avansı istenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Mahkemenin davacı vekiline verilen kesin süreye ilişkin ara kararında alınması gereken avansın ne miktarda ve hangi işlere ilişkin olduğu, hangi iş için ne miktar avans yatırılacağının açıkça belirtilmemesi ve belirtilen sürede ara karar gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının da açıklanmamasının doğru olmadığı, kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekeceği-
İİK'nın 94. maddesine dayalı olarak alınan yetki ile alacak davası açılamayacağı, davacının böyle bir alacak davasını takip yetkisi bulunmadığı, dava takip yetkisinin dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın HMK. mad. 114/1-e ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazların dava tarihinden evvel davacı mirasçısı olduğu anlaşılan kişilere tapuda intikal edildiği görüldüğünden, davacının nüfus kaydı getirtilerek dava tarihinde ölü olup olmadığının araştırılması, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nın 94. maddesinin, sadece borçlu namına tescil talepleri yönünden uygulanabileceği- İİK. mad. 94'e dayalı olarak alınan yetki ile alacak davası açılamayacağı- Dava takip yetkisinin dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddi gerektiği-
İhtiyati haciz kararı verilmesinde mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmadığı, yaklaşık ispat ölçülerinde ispatın yeterli olduğu, asli müdahilin davasını şirket müdürünün sorumluluğu esasına dayandırdığı, haksız fiilden doğan borçların haksız fiilin işlendiği ülke hukukuna bağlı olduğu, haksız fiilin işlendiği yer ile zararın meydana geldiği yerin farklı ülkelerde olması halinde zararın meydana geldiği ülke hukukunun uygulanacağı,ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri arasında zamanaşımı itirazının bulunmadığı-
Dava şartı olarak düzenlenen gider avansının dava açılırken yatırılması gerektiği ve bu aşamanın geçtiği, dolayısıyla tamamlanmış olduğu, öyleyse HMK hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilemeyeceği, 1086 sayılı HUMK yürürlükteyken açılan bu davada istenilen giderlerin delil avansı kabul edilip, HMK'nun 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası açılıp görülmekte olduğu sırada aynı konu ile ilgili olarak menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı; hukuki yarar bir dava şartı olmakla, temyiz incelemesinde resen görülmesi gereken bir husus olup, aleyhe bozma yasağı kapsamı dışında olması gerekeceği-
Davacılar, davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne ait olup diğer davalı şirket tarafından işletilen taş ocağı etrafında oyun oynarken çocuklarının patlamamış dinamit lokumu bulduğunu ve bununla oynarken patlaması nedeniyle çocukta meydana gelen yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarının giderilmesini talep ettikleri davaya ilişkin olarak, zararın kamu hizmeti kapsamındaki faaliyetler nedeni ile meydana geldiği, 2577 sayılı İYUK mad. 2 hükmünce bu davanın konusunun bir tam yargı davası konusu olduğu anlaşıldığından davanın HMK. mad. 114 gereği yargı yolu bakımından reddedilmesi gerektiği-
Esas ve birleştirilen dava yönünden davacının talebinin dava tarihi itibarıyla evli olan davacı ile davalının tapuda kendi adına kayıtlı taşınmazlarını diğer davalılara muvazaalı satışı nedeniyle edinilmiş mallara katılma rejimi nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkin olup TMK'nun 193, 202 ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerin Kuruluş Görev ve Yargılama Usulüne İlişkin Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesinin görevli olduğu-
