Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık; Gazze'ye insani yardım götürmek amacıyla yardım gönüllülerini taşıyan Mavi Marmara isimli gemide yolcu olarak bulunan davacının İsrail Devleti silahlı güçleri tarafından uygulanan saldırı nedeniyle yaralandığı, kötü muameleye ve psikolojik işkenceye maruz kaldığı iddiası ile manevi tazminat ile haksız saldırının kınanması ve yayın talebine ilişkindir...
Ehliyetsiz bir kimsenin vermiş olduğu vekaletname ve bu vekâletnameye dayalı olarak gerçekleştirilen sözleşmelerin kesin hükümsüzlük yaptırımına tabi olduğu ve bu iddianın hukuki yararı mevcut olan herkes tarafından ileri sürülmesinin mümkün olduğu ve diğer varislerin asıl davaya muvafakatlerinin mevcut olup olmamasının taraf ehliyeti bakımından herhangi bir önemi bulunmadığı-
4. HD. 29.05.2023 T. E: 2022/2431, K: 7149
Davacı tarafça daha önce aynı icra takibine ilişkin aynı sebeplere dayalı olarak açılan davalarda, takibe konu senetteki imzaya itirazın süreden reddedildiği ve her iki ilamın da istinaf yolundan geçmek suretiyle kesinleştiği, dava şartı yokluğundan davacının imzaya itirazı yönünden davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Takip borçlusu tarafından muris ..............'a ait mirasın reddedilmesi sebebiyle TMK 611. madde hükmünce mirasın, altsoyu olan ve mirası reddetmeyen çocuklarına geçeceği, zira bir önceki zümrede mirasçı bulunmasının bir sonraki zümrenin mirasçılığına engel olduğu, bu durumda muris ...........'dan borçlu ...........'a intikal edecek hisse kaydına konulan haczin kaldırılması isteminin, çocukları tarafından istenebileceği, dolayısıyla takip borçlusuna intikal edecek hisse kaydına konulan haczin kaldırılması isteminde bulunan şikayetçinin muris ........... mirasçısı sıfatı ile taşınmazda hissedar olsa da, hisse kaydına haciz konulan ..............'ın mirası reddi sebebiyle TMK 611. madde gereğince mirasın intikal edeceği kişilerden olmadığı, o halde mahkemece şikayetçinin işbu şikayette aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin alacaklı olduğu dosyanın incelenmesinde; İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca ihale konusu taşınmazlar için süresinde satış talep edilip avans yatırılmadığından ihale tarihi itibariyle haczin düştüğünün anlaşıldığı, o halde mahkemece şikayetçinin aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle şikayetinin reddi gerekeceği-
28.02.2018 ve 06.03.2018 tarihlerinde fiil ehliyetine haiz olmadığı yönünde kanaat bildirdiği, somut olayda, borçlunun imzaya ve borca itiraz başvurusu üzerine, gerek borçlu vekili tarafından gerekse de, borçlunun yargılama sırasında vefat etmesi üzerine mirasçılar vekili tarafından aşamalarda müteveffa borçlunun hukuki işlem ehliyeti bulunmadığına ilişkin iddialarının her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebileceği, her ne kadar, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi raporlarında, müteveffa borçlunun senedin tanzim tarihinde hukuki işlem ehliyetine sahip olduğu yönünde kanaat bildirilmiş ise de, müteveffa borçlunun takip tarihi itibari ile fiil ehliyetine haiz olmadığı yönünde kanaat bildirdiğinden, takip tarihi itibari ile borçlunun takip ehliyeti bulunmadığından, dava tarihi itibari ile dava şartı (takip şartı) noksanlığının sonradan giderilmesi mümkün ise de, takibin doğrudan fiil ehliyeti bulunmayan borçluya karşı başlatılmasının usulsüz olduğu, icra takibindeki eksikliğin sonradan giderilemeyeceği-
Tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerektiği, bu hususun, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartı olduğu- Banka tarafından tüm hukuki yollar tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılmasının dürüstlük kuralına uygun düşmeyeceği (BAM Hukuk Dairelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemi)-
Somut olayda; Katma Değer Vergisi’nin tahsil edildiği noktasında tartışmanın bulunmadığı, bu bağlamda verginin iadesinin muhatabı vergi dairesi olduğundan, mahkemece yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının, istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Taşınmazın muhammen bedelinin 700.000 TL, ihale bedelinin ise 1.100.000 TL olduğu, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satılması nedeni ile hukuki yarar yokluğundan şikayetin usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-