İnşaat teknikeri olarak görev yapan davacının, sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemin iptali amacı ile iptal davası açtığı, işlemin iptal edildiği, ve dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davacıya ödenmesine karar verildiği, şu halde parasal hakların ödenmesi ile ilgili İdare Mahkemesince verilmiş bir karar bulunduğundan, aynı konuda adli yargıda yeniden dava açılması gerekmediği- Parasal haklarla ilgili İdare Mahkemesinde açılmış bir dava bulunduğundan maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Duruşmanın takip edilmediği gün işlemden kaldırılmayan bir dosya hakkında, süresinde yenilenmediğinden bahisle sonradan davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği- Asliye hukuk mahkemelerinde karşı dava, esasa cevap süresi içerisinde sunulacak cevap dilekçesi ile açılacağı, cevap süresi on gün olduğundan, davalının on gün içerisinde karşı davasını açabileceği-
Dava konusu ifadenin amacı, kullanıldığı yer ve ifade ediliş tarzı ile tarafların içerisinde bulundukları ruh hali dikkate alındığında, kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir durumun bulunmadığı-
Davalıların birlikte müteselsilen sorumlu tutulması gerekeceği- Dava konusu olayda; olay tarihi, dava konusu olayın meydana geliş şekli, davacının yaralanma derecesi dikkate alındığında, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu-
Davalılar arasında normal arkadaşlık ilişkisinin ötesinde bir ilişki yaşandığı, davalının, evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayriresmi ilişkiye girdiği, bu davranışın açıkça haksız eylem niteliğinde olduğu; bu nedenle davalının sorumlu olduğu kabul edilerek davacı lehine uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminat tutarını etkileyecek özel durum ve koşulların da açıkça gösterildiği, bu durumun her olaya göre değişebileceği, bu nedenle hakimin takdir hakkını kullanırken olaya etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ölçülere göre uygun bir biçimde göstermesi gerektiği- Davaya konu edilen olayda; olay tarihi ve yaralanma derecesi dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının fazla olduğu-
Dava, hakaret nedeni ile tespit ve manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkin olup; KK Eğitim ve Doktrin Komutanlığı'nda yarbay olan davacının aynı kurumda albay ve astsubay rütbeleri ile görev yapan davalıları, yürüttükleri görev kapsamında yaptıkları ve yapmadıkları eylemleri nedeni ile dava ettiği, bu durumda Anayasa'nın 129/5 maddesi uyarınca kamu görevlisi olan davalılara husumet yöneltilemeyeceği-
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup; CHP eski genel başkanı ve Antalya Milletvekili olan davalının, davacının başkanı olduğu Kayseri Büyükşehir Belediyesi hakkında gündemde olan yolsuzluk iddiaları ile ilgili öz eleştiri yaparak söz konusu iddiaları yeterince halka anlatamadıkları hususunu vurguladığı ve bazı yorumlar yaptığı, bu durumda davacı Belediye başkanı ve siyasi bir kişi olarak yapılan eleştiriler ağır bile olsa, davacının eleştirilere olağandan daha fazla katlanabilmesi gerektiği-
Dava, kasten yaralama, hakaret ve tehdit nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkin olup; olay tarihi, ceza mahkemesi kararı ve kabul edilen olayın gerçekleşme biçimi dikkate alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu-
Davalı bir kısım olay ve belgelerden hareketle, davacının bazı seçim vaadlerini yerine getirmediğini, ilçedeki bir kısım kamuya ait yerlerin haksız şekilde birilerine verilmek istendiğini dile getirmiş olup; tarafların siyasi kimlikleri de göz önünde bulundurulduğunda, konunun sadece siyasi eleştiri niteliğinde olduğu- Ceza mahkemesince davalıya hakaretten ceza verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse de, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ceza kararlarının hukuk hakimini bağlayacak nitelikte olmadığı-