Dava konusu yayının, davacı tarafından davalılara yönelik olarak yazılan yazılar nedeniyle kaleme alınmış ve yerel bir yayın organında yayımlanması olmasının daha ılımlı bir düzeyde manevi tazminat takdir edilmesini gerektirdiği-
Davalıların davaya konu edilen yazıların bulunduğu sitenin içerik sağlayıcısı olmadıklarının anlaşıldığı, davalıların içerik sağlayıcısı olup olmamalarının sorumlu tutulmalarının tek şartı olmayıp ve internet sitesinin sahibi, yöneticisi, hazırlayıcısı olarak haksız eylemin faili olup olmadıklarının araştırılması gerektiği-
Mahkemece, davalının, davacılar hakkında şikâyetçi olmasında bir takım emareler bulunduğu anlaşılmakla, şikâyetin olağan kuşku üzerine emarelere dayandırılarak yapıldığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminin tümden reddinin gerektiği-
Eleştirel bir dille ifade edilip, kişisel değer yargısında bulunulmadan yapılan ithamların bütün olarak eleştiri sınırlarını aşmadığı-
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, dava konusu haberde davacının fotoğrafı basılıp fotoğrafın üzerine ismi de yazıldıktan sonra altına büyük puntolarla dava konusu ibarenin yazıldığı, sonrasında davacının bir konseri sırasında diyanet işleri başkanı ve hükümete yönelik kullandığı kelimelerden ve bu sözlerine ilişkin yaptığı açıklamalardan bahsedildiği, haberin veriliş biçimine bakıldığında normal bir okuyucuda oluşturacağı algının kelimenin davacı için kullanıldığı biçiminde olup, manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Dava konusu haber içeriğinin gerçek ve güncel olup, kamu yararı taşıması nedeni ile manevi tazminat isteminin tümden reddinin gerektiği-
Manevi tazminat davasında takdir edilecek tutarın, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği-
Manevi tazminata konu edilen yazıda geçen “...Bu yapılanmanın ağababaları dışarıda keyif çatıyor, medyatik aygıt olarak kullanmak istedikleri Ö. ve B.ise içeride. Bence bu iki gazeteci de derhal tahliye edilmeli. Ş. T.'ın söylediği gibi bu isimler Ergenekon Zencileri... Ergenekon beyazlarının bu zencileri taktığı falan yok...” şeklindeki ifadelerin yazarın bu olguya ilişkin yorumunu ve değer yargılarını içermekte olduğu, davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı-
Kamu görevlilerinin, kişisel kusuruna dayanan davaların, adli yargı yerinde ve özel hukuk hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği-
Davalıların şikayeti üzerine Hasta Hakları Kurulu tarafından olayın incelendiği, davacının bilgilendirme eksikliğinin olduğunun tespit edildiği, davacının birim amiri tarafından sözlü bilgilendirilmesine karar verildiği şu halde mahkemenin davalıların yasal şikayet hakkını kullandığı bu nedenle kişilik haklarına saldırı oluşturduğunun kabul edilemeyeceği-
