Davalıların tehdit, yaralama, ve hakaret niteliğindeki eylemleri gözönüne alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın az olduğu, daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekeceği-
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okulda müdür yardımcısı olan davalının, geç kravat takmasından dolayı davacıların müşterek çocuklarına yönelik şiddet uyguladığı, kişilik haklarına saldırı teşkil eden söylem ve davranışlarda bulunduğu, kamu görevlilerinin görevleri kapsamında yetkisini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zarardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceği, davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verileceği-
Davalının özel evrak niteliğindeki belgeyi (sahte bono) takibe koyması ile haksız haciz işlemlerine başlanılması sebebiyle zarara uğrayan davacı yararına olay tarihi, senedin miktarı gözetilerek hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu-
Köşe yazarı olan davalının kişisel değer yargısı niteliğindeki bazı ifadelerinin eleştiri sınırlarını aşan küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı; eleştiri sınırlarını aşmadığının kabulü gerekeceği-
Okuyucunun ilgisini artırmak amacıyla, habercilik tekniğine uygun olarak, özle biçim arasındaki denge korunarak kullanılan çarpıcı başlığın kişilik haklarına saldırı oluşturmayacağı-
Davalının tehdit içerikli sözleri nedeniyle kişilik hakları zarar gören davacı lehine daha az miktarda manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Davacının, eşi olan davalı ile aynı iş yerinde birlikte çalıştığı diğer davalı ile kendisini aldattığı, diğer davalının eşi ile ilişki yaşaması eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunduğu, davacının evlilik birliğinin devam ediyor oluşu ve olayın gelişimi dikkate alınarak davacı lehine daha uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Davacı, dava dışı eşinin aynı iş yerinde birlikte çalıştığı davalı ile kendisini aldattığını, evli olduğunu bildiği halde, davalının eşi ile ilişki yaşaması eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu, davalının kendisine telefon açarak eşi ile birlikte olduğunu söyleyip taciz ettiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, olayın gelişimi ve davacının evlilik birliğinin devam ediyor olması dikkate alındığında, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu-
Davacı Başbakan'ın atamalar konusunda isabetli davranmadığı yönünde davalı tarafından yorum yapılırken, yakışıksız bir ifade kullanıldığı açık ise de; bu ifadenin, muhatabı davacı açısından hakaret olarak değerlendirilemeyeceği-
Haciz işleminden iki ay kadar önce ticaret işini terk eden davacının, haksız haciz nedeniyle bu işini yapamaması nedeniyle mahrum kaldığı kazancı talep edemeyeceği-Haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada, davacının ticareti terk etmiş olması sebebiyle davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazla olup, daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-