Davalıların birden çok gazeteye yansıyan beyanlarına göre haber yaptıklarından, basın özgürlüğü çerçevesinde kamu yararı da esas alındığında, davalıların davacının kişilik haklarına saldırıda bulunmadığı- Ergenekon Davası'' olarak bilinen davada davacı ile ilgili olarak dava açıldığı, dosyadaki konuya ilişkin bölümlerin olup olmadığı araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacı, davalılar hakkında yapılan idari soruşturmada tanık olarak dinlendiğini, davalıların aleyhlerine tanıklık yaptığı zehabına kapıldıklarını, bu sebeple kendisine karşı düşmanlık beslediklerini ve kendisi aleyhinde bir takım tutum ve davranışlar sergilediklerini, yine bu sebeplerle kendisi hakkında haksız şikayette bulunduklarını iddia ettiği; davacının, davalıların kişisel kusurlarına dayanarak tazminat talebinde bulunduğu, bu nedenle davalılara husumet düşeceği-
Davacının haksız tahrikinin davalının eyleminin hukuka aykırı olmasını ortadan kaldırmayacağı, tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olacağı-
Davalı tarafından yazılan köşe yazılarında, internet oyun sitesine üye iken davacı tarafından üyeliği sona erdirilen davalının yeniden üyeliğe kabul talebinin davacı tarafından kabul edilmemesi üzerine oyunla ilgili bazı uygulamaların eleştirildiği, dava konusu yazılarda eleştiri sınırlarının aşılmadığı, yazılanların ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, yazıların davacıyı aşağılama ve küçültme kastıyla yazılmadığı, bu nedenle davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırının söz konusu olmadığı-
Davacının, Anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulması teklifini meclise sunan, bu teklifin komisyon ve genel kurul aşamasında yasalaşması için ve halkın "halk oylaması" sırasında "evet" oyu vermesi için çalışmalar yapan, kampanya yürüten, bu bağlamda açık hava konuşmaları, radyo ve televizyon programları ile halkı "evet" oyu kullanmaya çağıran iktidar partisinin milletvekili olduğu; bu nedenle davalının sözlerinin, direk olarak davacıya yönelik olduğunun kabulü gerekeceği-
Ceza mahkemesinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönündeki karar hukuk hakimi yönünden bağlayıcı nitelikte olmadığı-
Dava konusu olayda; basın özgürlüğü çerçevesinde kamu yararı gereğince hakkında devam eden davalar ve olaylar nedeni ile davacı eleştirilmiş olup, kişilik haklarına saldırının söz konusu olmadığı-
Davaya konu olayda, olayın gelişimi ve sarfedilen sözlerin niteliği dikkate alındığında takdir olunan manevi tazminat miktarının fazla olduğu, davacı için daha az bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Davacılar tarafından inşa edilen ancak zemindeki kolon bağlantılarında aksaklıklar nedeni ile inşası durdurulan proje hakkında rapor alındığı ve raporda, daha önce hazırlanan onarım ve güçlendirme projesinin uygun olmadığının da belirtildiği, ayrıca valilik tarafından söz konusu inşaatın durdurulduğu; davaya konu yayında da yer verildiği şekilde davacılara ait binanın bir kısmının imar yasasına aykırılık nedeni ile yıkılmasına karar verildiği, bu durumda haber görünür gerçeğe uygun olup kamu yararının da bulunduğu-
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup; hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilir nitelikte bir dava olduğu, bu nedenle bilirkişi düşüncesine başvurulması maddeye açık aykırılık oluşturduğundan kararın bozulması gerekeceği-