Asıl dava ve karşı dava hakaret nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin davada daha uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimsenin manevi tazminat ödetilmesini isteyebileceği, yargıcın manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alması gerekeceği-
Şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varıldığı halde taraf aleyhine manevi tazminata hükmedileceği, somut olay bakımından, şikayet hakkının Anayasal sınırlar içerisinde kullanıldığı sonucuna varılarak, manevi tazminat isteminin reddine karar verileceği-
818 sayılı Borçlar Kanunu 53. maddesi uyarınca, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin kararının hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olduğu ve taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşıdığı, ceza yargılaması sonucunda verilecek kararın hukuk davasını etkileyecek nitelikte olması nedeni ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 165. maddesi gereğince bekletici sorun yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Olay tarihi, tarafların kusur durumu, olayın oluş şekli, davacıda meydana gelen yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olması dikkate alındığında; davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olup, davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedileceği-
şikayet dilekçesinin içeriği, olay tarihi ve olayın gelişimi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazla olup, daha alt düzeyde uygun bir manevi tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı kanıtlanamadığı, davalı aleyhine manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Taraflar arasında yayına konu olayın gerçekleştiği çekişmesiz ve habere konu olayın gerçekleşme biçimi itibariyle toplumsal ilgi ve güncellik söz konusu ise yayının hukuka uygun olduğu-
Ceza davasında davalı-karşı davacının şikayetinden vazgeçtiği ancak şahsi haklarından açıkça vazgeçtiğine yönelik beyanı bulunmadığı, ceza davasından vazgeçmesi şahsi haklarından vazgeçmesi olarak yorumlanamayacağı, bu nedenle, sair tehdit eylemi nedeniyle istenen manevi tazminatın bu gerekçeyle reddinin doğru olmadığı-
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okulda müdür yardımcısı olan davalının, geç kravat takmasından dolayı davacıların müşterek çocuklarına yönelik şiddet uyguladığı, kişilik haklarına saldırı teşkil eden söylem ve davranışlarda bulunduğu, kamu görevlilerinin görevleri kapsamında yetkisini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zarardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceği, davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verileceği-