Dava konusu haberin güncel bir konuya ilişkin ve kamusal yararın da mevcut olduğu, konunun kamuoyuna yansıyış biçimi ve davacının durumu göz önünde tutulduğunda, düşünsel bağlılığın korunduğu ve çatışan yararlar dengesinin davacı aleyhine bozulmadığı, davalılar yönünden de hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği-
Manevi tazminat davasında takdir edilecek tutarın, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği-
BK 74. maddesi gereğince hukuk hâkimi ceza mahkemesinin kararı ile bağlı değilse de; ceza mahkemesince belirlenecek maddi vakıaların hukuk hâkimi yönünden de bağlayıcı olduğu, ceza davasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre, manevi tazminat istemli dava hakkında karar verileceği-
Mahkemece, davalının, davacılar hakkında şikâyetçi olmasında bir takım emareler bulunduğu anlaşılmakla, şikâyetin olağan kuşku üzerine emarelere dayandırılarak yapıldığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminin tümden reddinin gerektiği-
Davalıların davaya konu edilen yazıların bulunduğu sitenin içerik sağlayıcısı olmadıklarının anlaşıldığı, davalıların içerik sağlayıcısı olup olmamalarının sorumlu tutulmalarının tek şartı olmayıp ve internet sitesinin sahibi, yöneticisi, hazırlayıcısı olarak haksız eylemin faili olup olmadıklarının araştırılması gerektiği-
Dava konusu yayının, davacı tarafından davalılara yönelik olarak yazılan yazılar nedeniyle kaleme alınmış ve yerel bir yayın organında yayımlanması olmasının daha ılımlı bir düzeyde manevi tazminat takdir edilmesini gerektirdiği-
Davacının gazetede yer alan ifadeler için gazete yazı işleri müdürüne dava açmasının doğru olmadığı ve sıfat yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiği- Haberin görünür gerçeğe uygun olduğu, davalıların bu haberden dolayı sorumlu tutulmaması gerektiği-
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, dava konusu haberde davacının fotoğrafı basılıp fotoğrafın üzerine ismi de yazıldıktan sonra altına büyük puntolarla dava konusu ibarenin yazıldığı, sonrasında davacının bir konseri sırasında diyanet işleri başkanı ve hükümete yönelik kullandığı kelimelerden ve bu sözlerine ilişkin yaptığı açıklamalardan bahsedildiği, haberin veriliş biçimine bakıldığında normal bir okuyucuda oluşturacağı algının kelimenin davacı için kullanıldığı biçiminde olup, manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Davalıların şikayeti üzerine Hasta Hakları Kurulu tarafından olayın incelendiği, davacının bilgilendirme eksikliğinin olduğunun tespit edildiği, davacının birim amiri tarafından sözlü bilgilendirilmesine karar verildiği şu halde mahkemenin davalıların yasal şikayet hakkını kullandığı bu nedenle kişilik haklarına saldırı oluşturduğunun kabul edilemeyeceği-
Manevi tazminata konu edilen yazıda geçen “...Bu yapılanmanın ağababaları dışarıda keyif çatıyor, medyatik aygıt olarak kullanmak istedikleri Ö. ve B.ise içeride. Bence bu iki gazeteci de derhal tahliye edilmeli. Ş. T.'ın söylediği gibi bu isimler Ergenekon Zencileri... Ergenekon beyazlarının bu zencileri taktığı falan yok...” şeklindeki ifadelerin yazarın bu olguya ilişkin yorumunu ve değer yargılarını içermekte olduğu, davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı-