Yayının görünür gerçeğe uygun, eleştiri nitelikte olduğu ve hukuka aykırılık unsurları taşımadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davaya konu edilen iddianame Van ilinde mahkemeye sunulsa dahi, MK'nun 25/e maddesinde ifade edildiği üzere kişilik haklarına saldırıya uğrayan kimsenin kendi oturduğu yerde de dava açabileceği-
Davacı ile ilgili anısından bahsederken davacı için "Gavat S." derler biçimindeki ifadeye yer verilmiş olduğundan böyle bir ifadenin kişilik haklarına saldırı oluşturacağı tartışmasız olduğu gibi anlatılan olayda güncellik ve kamu yararının da bulunmadığı-
Manevi tazminat için, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmasının gerekeceği-
Dava konusu haberin jandarma tarafından düzenlenen tutanağa, yani, görünen gerçekliğe uygun olduğu sonucuna varıldığından yayının hukuka aykırılık unsuru taşımadığı-
Dava konusu yazıda, basının haber verme, eleştiri yapma sınırlan aşılarak, olayla hiç ilgisi olmayan doğrudan davacının şahsını hedef alan, onun kişisel özelliklerini aşağılayıcı, akli dengesi olmayan birisi şeklinde yanlış anlamaya yol açan ve anlatılmak istenen konunun amacına uygun düşmeyen "tedaviye muhtaç" ifadelerine yer verildiğinden davacının kişilik haklarına hukuka aykırı biçimde zarar verildiği-
Kişilik hakları saldırıya uğrayan zarar görenin davayı kendisinin veya davalının oturduğu yer mahkemesinde ya da haksız eylemin gerçekleştiği yerde açabileceği-
Gerek dilekçede ve gerekse dava konusu haberde ismi açıkça zikredilmemiş ise de, Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi sıfatıyla söz konusu kararda imzası bulunan davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu; başka bir ifadeyle, hukuka aykırılık ve davacı yönünden matufiyet unsurunun gerçekleştiği- Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre; kural olarak, bir dava dosyasına sunulan dilekçelerin herhangi bir yorum yapılmaksızın aynen yayımlanması halinde, hukuka aykırılık unsurunun varlığından söz edilemeyeceği ve böylesi bir yayının tazminatla sorumlu tutulmayı gerektirmeyeceği; ancak, aynen yayımlanan dilekçe metinleri, ilişkin bulundukları davanın karşı tarafına veya üçüncü kişilerin kişilik haklarına yönelik açık ve ağır bir saldırı niteliğindeki söz ve ifadeleri içeriyor ise, böyle bir dilekçenin yayımlanmasının, dilekçe sahibinin eylemine katılma (iştirak) niteliğinde görüleceği ve hukuk düzenince tasvip edilmeyeceği-
Yayın tarihinden daha sonraki bir tarihte tahkikatın sonuçlanması ve davacının ihalelere müdahalesinin bulunmadığının belirlenmesinin yayını hukuka aykırı duruma getirmeyeceği-
Çatışan yararlar dengesi, davacı yararına bozulmamış; davalı bakımından da hukuka uygunluk nedeni gerçekleşmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-