Kitabın 295. sayfasında doğrudan davacının şahsım hedef alacak biçimde "arlanmazlık, pişkinlik, sıkılmazlık, utanmazlık, yırtıklık ve yüzsüzlükle..." gibi, konunun amacına uygun düşmeyen ve eleştiri sınırlarını aşan ifadelere yer verilmiş, böylece özle-biçim arasındaki denge bozulmuş olduğundan yayında davacı Y. P. yönünden hukuka aykırılık mevcut olduğundan bu davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hüküm edilmesinin gerekeceği-
Şikâyet dilekçesinde olayın oluş şekline uygun düşmeyen veya davacının kişiliğine yönelen aşağılayıcı bir ifade şeklinde kullanılmamış olduğundan davalının şikâyet hakkını yasal sınırlar içinde kalarak kullandığı anlaşıldığından davanın reddi gerekeceği-
Habere konu olayın güncel olması, haber değeri taşıması ve haberde kullanılan ifadeler incelendiğinde davacının kişilik haklarına saldırı amacı güdülmediği görüldüğünden ve akrabalığın derecesinde yanılgıya düşülmüş olması ayrıntı niteliğinde olduğundan hukuka aykırılık unsuru oluşmadığı-
Manevi tazminat için, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmasının gerekeceği-
Dava konusu yazıda, eleştirel bir yaklaşım ile açıklama yapıldığı; konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık anlamında, davacının kişilik haklarına saldırının söz konusu olmadığı-
Şikâyet dilekçesinde olayın oluş şekline uygun düşmeyen veya davacının kişiliğine yönelen aşağılayıcı bir ifade kullanılmadığından manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği-
Davacı icra takibine itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesine ve maaşından kesinti yapılmasına kendi kusuru ile itiraz etmeyerek neden olduğundan, davacının uğradığı zarar ile davalının eylemi arasındaki illiyet bağının davacının kusuru nedeniyle kesildiği-