Borçlar Kanununun 260.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için davalıya ihtarname gönderilmesi ve ihtarnamede verilen (30) günlük ödeme süresi içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekeceği-
Davacının, yeni maliklerin, eski malikin halefi olarak, eski malikle yapılan yazılı kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiracı hakkında haciz ve tahliye istekli takip yapmasında ve itirazın kaldırılmasını talep etmesinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı, kiralananın 6570 sayılı yasa hükümlerine tabi dükkân vasıflı taşınmaz olduğu ve yeni malikin, eski malikle yapılan kira sözleşmesini tek taraflı düzenlemiş olduğu bir ihtarname göndererek ve fesih bildiriminde bulunarak sözleşmeyi sona erdiremeyeceği de gözönünde bulundurularak, yasal sürede kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğü ve yapmış olduğu itirazının haksız olduğunun kabulü ile itirazın kaldırılarak, kiralananın tahliyesine karar verilmesinin gerekeceği-
30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulmaması gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın tahliyesine karar verilebilmesi için takibin bütün kiralayanlar tarafından yapılması ve davanın da birlikte açılması gerektiği (zorunlu dava arkadaşlığı), temerrüt ihtarı yerine geçen takipteki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün olmadığından, bu şekilde yapılmayan takip sonucu düzenlenen ödeme emrinin davacıya tahliye hakkı vermeyeceği-
Takip talebinde tahliye talebinde bulunulmaması ve İİK.nun 269/1. Maddesinin göndermesiyle yer alan yasal ödeme süresi olan otuz günlük sürenin borçluya verilmemesi durumunda tahliye istenemeyeceği ve bu ödeme emrinin geçerli bir ödeme emri olduğu kabul edilemeyeceği-
Takipte açıkça talep edilmeyen damga vergisinin, itirazın iptali davasında, dava konusu yapılmasının ve mahkemece kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, borçlu tarafından kabul edilerek itiraz edilmeyen ve bu nedenle dava konusu olmayan 32860 TL alacak yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmiş olmasının da hatalı olduğu-
Tahliye istekli icra takibi tüm mirasçılar tarafından yapılmışsa da tahliye davasının mirasçılardan sadece biri tarafından açılması halinde, diğer mirasçının da davaya muvafakatinin sağlanması için davacıya ek süre verilmesi gerektiği-
Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekeceği-
Otuz günlük sürenin borçluya verilmemesi durumunda temerrüt oluşmadığından tahliye istenemeyeceği-
Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığı zaman İİK.’nun 269 ve devamı maddelerinde düzenlenen takip şekli ile kiralananın tahliyesi ve alacak isteminde bulunulamayacağı-