Kira tespit kararından kaynaklanan kira farkı alacağının icra yoluyla takibi ve tahsili için, kira tespit kararının kesinleşmesinin beklenilmesi gerekeceği-
Tahliye istekli icra takibi yapma hakkının "alacaklı" sıfatı ile kiralayana ait olduğu, kiralayan vekilinin kendi adına takipte bulunamayacağı, bu kişi tarafından açılan davanın "aktif husumet yokluğu nedeniyle" reddedilmesi gerekeceği-
Kiralanan taşınmazın yeni malikinin önceki kiralayana yapmış olduğu kira sözleşmesine dayanarak kiracı hakkında takipte bulunup dava açabileceği-
Kiracı-borçlu tarafından süresi içinde verilen itiraz dilekçesinde; taraflar arasındaki kira ilişkisi kabul edilmiş ancak, “kira sözleşmesinin, şirketi temsile yetkili kişi tarafından imzalanmadığı” nın ileri sürülmüş olması halinde, takip dayanağı kira sözleşmesindeki imzanın açık ve kesin olarak reddedilmiş sayılmayacağı-
“Takip talebi” nin “tahliye istemi” ni içermemesi halinde, borçluya gönderilen “ödeme emri” nde “tahliye” ihtarının bulunmasının, alacaklıya tahliye yönünden bir hak vermeyeceği-
Borçlu-kiracıya gönderilen “örnek: 13 no’ lu ödeme emri” nde yasal “30 gün” lük sürenin “7 gün” olarak belirtilmiş olması halinde, bu ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından, buna bağlı olarak icra mahkemesince “tahliye kararı” da verilemeyeceği-
Kira alacağına ilişkin takiplerde; borçlunun tüm itirazlarını icra dairesine bildirilmesi gerekeceği, icra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılacak itirazın geçersiz olup, sonuç doğurmayacağı-