Davacı, İ.İ.K.'nun 269/1. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken Borçlar Kanununun 260. maddesindeki otuz günlük ödeme süresini beklemeden tahliye isteminde bulunduğundan, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinde tahliye talep edilmesi nedeniyle mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacı alacaklı, dava dilekçesinde sadece itirazın kaldırılmasını istediği halde, istek aşılarak davalı borçlunun tahliyesine de karar verilmesinin doğru olmadığı-
TMK'nun 691. maddesi gereğince, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, paylı mülkiyete konu taşınmazın pay ve paydaş çoğunluğunun kararı ile kiraya verilebileceği gibi, pay ve paydaş çoğunluğunun tarafından akdin feshinin de istenebileceği, davacılar, davaya konu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazda 3/4 pay sahibi olup, pay ve paydaş çoğunluğuna sahip olmaları nedeni ile kira alacağının yanında tahliye istekli takip yapmalarına ve gerektiğinde tahliye davası açmalarına yasal engel bulunmadığı-
Ödeme emrinde borçluya B.K.nun 260. maddesi uyarınca otuz günlük ödeme süresi tanındığından bu sürenin dolması beklenmeden mahkemeden tahliye isteğinde bulunulamayacağı-
Dava konusu taşınmazın tahliyesine karar verilebilmesi için takibin bütün kiralayanlar tarafından yapılması ve davanın da birlikte açılması gerektiği (zorunlu dava arkadaşlığı), temerrüt ihtarı yerine geçen takipteki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün olmadığından, bu şekilde yapılmayan takip sonucu düzenlenen ödeme emrinin davacıya tahliye hakkı vermeyeceği-
“Yazılı kira sözleşmesinin bir örneğinin (fotokopisinin) takip talebine eklenmediğine” ilişkin iddianın “şikayet” niteliğinde olup, 7 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği –İİK’nun 269/d maddesinde aynı Kanun’un 58 ve 61. maddelerine atıfta bulunulmamış olduğundan, “takip talebi ile birlikte icra müdürlüğüne sunulan kira sözleşmesi örneğinin ayrıca ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edileceği” yönünde bir hüküm bulunmadığından, borçluya takip dayanağı sözleşme örneğinin ödeme emri ekinde tebliğ edilmemesinin yasaya aykırı bulunmadığı-
Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve belediyelerin 2886 s. K. uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilecekleri- Ecrimisil olarak alınması gereken paranın "kira parası" adı altında alınmış veya ödenmiş olmasının, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmeyeceği- Belediyelere 2886 s K.nun 75. maddesinden yararlanma hakkı tanıyan değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonraki dönemin bittiği tarihi itibariyle sözleşmenin sona erdiğinin kabulü gerektiğinden, artık bu tarihten sonra yasa gereği sözleşmenin yıldan yıla yenilenmesi olanağı kalmayacağı ve davalı kiracının fuzuli şagil durumuna düşeceği ve bu durumda davacı idarenin İİK'nın 269 ve devamı maddelerine göre kiralanan gayrimenkulün ilamsız icra yoluyla tahliyesini isteyemeyeceği-
İİK'nun 36. maddesinin hem genel mahkemeler hem de icra mahkemesi tarafından İİK mad. 269 ve 276 maddelerine göre verilen tahliye kararları hakkında uygulanacağı ve borçlu kiracıdan istenecek güvence miktarının "üç aylık kira bedeli" olduğu- İcranın durdurulması için İİK 36 uyarınca icra dosyasına yatırılan güvence parasının "kira parası" olmayıp teminat niteliğinde olduğu-
Kira alacağının tahsiline ilişkin davada, 30 günlük süre içerisinde kira alacağı ödenmiş olup fer'ileri olan faiz, icra gideri, avukatlık ücreti vs, gibi kısımların ödenmemesi temerrüde esas alınıp tahliye kararı verilemeyeceği-