30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamayacağı-
Sözleşmede, kiralananın arsa içi iki katlı ev olarak gösterildiği, kullanma şeklinin ise çay bahçesi olarak kullanılacağı kararlaştırılmış olup, kiracıya arsa üzerine yeni bir bina yapımı konusunda yetki verilmediğine göre, kiralananın Borçlar Kanunu’nun adi kira hükümlerine tabii olduğunun kabulünün gerekeceği-
Tahliye istekli takip yapma hakkı alacaklı sıfatıyla kiralayana ait olduğu gibi, kiralananın bulunduğu taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine tabi olup, tahliye istemi ancak pay ve paydaş çoğunluğunca talep edilebileceğinden mahkemece davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının Bartın 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/2324 Esas sayılı dosyası ile davaya konu aylardan önceki 2010 Ocak-2011 Mayıs ayları kira bedellerinin tahsili için 09.06.2011 tarihinde başlattığı icra takibi üzerine düzenlenen ödeme emrinin davalıya 15.6.2011 tarihinde tebliği ihbar niteliğinde olup, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının iktisabı davalıya bildirmediği, önceden takip yapılmasının ihtar ile aynı sonuçları doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı alacaklı, itirazın kaldırılmasını itirazın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren altı ay içerisinde icra mahkemesinden isteyebileceği, bu süre geçirildikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kiralanan taşınmazın paylı mülkiyete konu olmasının, davacının tek başına akdettiği kira sözleşmesindeki kiralayan sıfatına dayanarak, sözleşmenin diğer tarafı kiracıya karşı takip ve dava ehliyetinin varlığını kabule engel bir husus olarak kabul edilemeyeceği-
Dava konusu taşınmazın tahliyesine karar verilebilmesi için takibin bütün kiralayanlar tarafından yapılması ve davanın da birlikte açılması gerektiği (zorunlu dava arkadaşlığı), temerrüt ihtarı yerine geçen takipteki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün olmadığından, bu şekilde yapılmayan takip sonucu düzenlenen ödeme emrinin davacıya tahliye hakkı vermeyeceği-
Davacının yıllık kira bedelinin 3.000.00 TL olduğunu 1086 sayılı HUMK.nun 288. maddesine göre, (6100 sayılı HMK.nun 200. maddesi) senetle kanıtlanması gerektiği-
Alacaklının tebliğ edilmeyen ödeme emrine dayanarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunamayacağı-
Davalı borçluya ödeme emrinin 15.4.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalı yedi günlük yasal itiraz süresinden sonra 25.4.2011 tarihinde icra müdürlüğüne itirazda bulunmuş ise de, davalı borçlu tarafından itiraz yasal sürede yapılmadığından takibin kesinleştiği, bu durumda davacının itirazın kaldırılmasını istemesinin yasal dayanağının bulunmadığı, davacı dava dilekçesinde münhasıran itirazın kaldırılmasını istemiş olmakla ve açıklandığı üzere takipte yasal sürede itiraz edilmeyerek icra takibi kesinleşmiş olduğundan, davacının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı bulunmadığından, istemin reddine karar verilmesinin gerekeceği-