Taraflar arasında düzenlenen borç ödeme mutabakatında alacaklı tarafından karşı tarafa toplam 1.300.000 Euro borç verildiği, borcun ne şekilde ödeneceğinin ve ödenmemesi durumunda senetlerin muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığı, taraflarca dayanak yapılan borç ödeme mutabakatında "bonoların sözleşmenin teminatı olduğu" hususunda herhangi bir karar alınmadığı, bonoların teminat bonosu olmadığı, üzerinde "teminattır" yazılsa da kayıtsız, şartsız borç ikrarında bulunulduğu, arka arkaya iki adedinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle diğer bonoların da muaccel hale geldiği-
İpotek resmi senedinde yer alan kefalet akdinin BK’nın 484. maddesindeki koşulları taşıdığından geçerli olduğu, kaldı ki tapu memuru huzurunda düzenlenmiş olan ipotek akid tablosunun borçlu tarafından okunarak imza altına alınmış olduğu, bu nedenle borçlunun hem ipotek veren üçüncü kişi, hem de müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluk altına girmiş bulunduğu, bu durumda mahkemece "borçlu yönünden talebin kabulüne" karar verilmesi gerekirken "borçlu yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine" karar verilmesinin doğru olmadığı-
Genel kredi sözleşmesinde yer alan imzaya yapılan itirazın ancak menfi tespit davasına konu olabileceği-
İhtiyati hacze konu çekle ilgili muhatap banka, keşide yeri, keşidecinin yerleşim yerinin Ankara, ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Sakarya olduğu, İİK'nın 265/1. maddesine göre itiraz eden borçlu yönünden yetki itirazının yerinde olduğu-
K.li evrakta yetkili hamilin cirantalara başvurabilmesi için; bononun vadesinde ödenmemesi halinde ödeme gününü takip eden iki iş günü içerisinde keşideciye karşı ödememe protestosu keşide edilmesi gerektiği, "ihtiyati haciz talep edenin keşideciyi yasal süresi içerisinde protesto etmediği" gerekçesiyle "itirazın kabulüne" karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senedine dayalı olarak verilen ihtiyati hacizde alacağın varlığı konusunda yeterli delil bildirilmiş olduğu ve İİK 257. maddesindeki diğer koşulları da bulunduğundan, ihtiyati hacze yapılan itirazın reddi gerekeceği-
İhtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin olan talep de, İİK'nın 265/son maddesi gereğince, mahkemece itiraz üzerine iki taraf davet edilip gelenler dinlendikten sonra itiraz haklı görülürse hakimin kararını değiştirip veya kaldırılabileceği, Anayasa'nın 36, 1086 sayılı HUMK'nın 73 ve 6100 sayılı HMK'nın 27. maddelerinde taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden yani hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde karar verilemeyeceği-
Duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda, İİK'nın 265. maddesi gereğince borçlunun kendisi dinlenmeden verilen "ihtiyati haczin dayandığı sebeplere", "mahkemenin yetkisine ve teminata" karşı itiraz edebileceği, davalılar vekilinin "ihtiyati haczin dayandığı sebeplere" yaptığı itirazın yerinde olmadığı-
İhtiyati hacze konu alacağın icra marifetiyle tahsil edildiği çekişmesiz olduğundan, söz konusu alacağın tahsili ile ihtiyati haciz kararının konusuz kaldığı ve bu suretle ilgili kararın kaldırılmasının gerektiği-
İcra tutanağına yansıyan feragate karşın, ihtiyati haciz kararı mahkemece ortadan kaldırılmaksızın muteriz borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazında hukuksal yarar bulunmadığından söz edilemeyeceği-
