Muteriz borçluların borcun sebebine yönelik itirazları ile diğer muteriz borçlunun "borcun ipotekle teminat altına alındığı" yönündeki itirazının araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz kararına itirazın "mahkemenin yetkili olmadığı" gerekçesiyle kabulü gerektiği-
İhtiyati haczin dayanağı olan senedin sahte olduğu, senette tahrifat bulunduğu iddiasının açılacak bir menfi tespit davasında değerlendirilebileceği-
İhtiyati haciz istemine konu kambiyo senedinin incelenmesinde keşidecinin bulunmadığı, bu suretle, bu bononun borcu ispata yarar belge sayılamayacağı nazara alınarak ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
İhtiyati hacze itiraz üzerine temyiz edilen kararın Yargıtay tarafından öncelikle inceleneceği ve verilen kararın kesin olduğu-
İhtiyati hacze konu her alacağın genel ilke olarak yargılamayı gerektirebileceği-
Bonoda muretizlerin imzalarının bulunmadığı, asıl borçluya yönelik başvuru yapıldığına ya da başvuru yapılmasına rağmen alacağın tahsil edilemediğine dair belge ibraz edilemediğinden, itirazın kabulü, ihtiyati haczin kaldırılması gerekeceği-
Her ne kadar mahkemece ihtiyati hacze konu bononun taraflar arasında akdedilen akaryakıt istasyonu ve arsasının satış ve devrine ilişkin Mayıs 2012 tarihli protokol ve bunun eki niteliğindeki 01.08.2012 tarihli ek protokol uyarınca teminat olarak düzenlendiği kabul edilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de bononun teminat olarak düzenlenilmesinin bono vasfını ortadan kaldırıcı bir sonuç doğurmayacağı ve ihtiyati haciz istemine engel teşkil etmeyeceği, bu durum karşısında, ihtiyati haczin niteliği, senedin bononun tüm unsurlarını taşıdığı ve vadesinin geldiği dikkate alınarak ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekirken açılacak bir menfi tespit davasında tartışılması gereken nedenlerle talebin kabulü yönünde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davacı şirketin hissedarlarından olan dava dışı kişinin şirketteki hissesi üzerine ihtiyati haciz konulduğu, bu kararın halen ayakta ve geçerli olduğu, ortağın payı üzerinde bulunan icra takip işlemleri sonuçlanmadan ya da hisseler üzerinde bulunan ihtiyati haciz kaldırılmadan tasfiyenin tamamlandığından söz edilemeyeceği-