Kefalette eşin rızasına ilişkin hükümlerin TBK. mad. 603 uyarınca (ihtiyati hacze konu çek üzerindeki) “aval”de de uygulanması gerektiği-
"Çekteki imzanın sahteliği ve ilk cirantanın adında harf hatasının bulunduğu" yönündeki itirazların ancak açılacak bir menfi tespit davasında ileri sürülebileceği, kıymetli evrakın iptali davasında verilen "ödemeden men yasağı"nın, çekin kambiyo senedi vasfını ortadan kaldırmadığı, ihtiyati hacze engel olmadığı-
Bononun ön yüzünde yasal tüm unsurların yer aldığı, senedin arkasında yer alan ''teminat'' kaydının bonoyu geçersiz kılmadığı-
Mahkemenin ara kararında “...icra dosyasında takip dosya hesabının çıkartılarak, çıkan toplam ve % 50' si tutarındaki nakit veya ulusal bir banka tarafından düzenlenmiş süresiz ve kesin teminat mektubunun mahkememize sunulması halinde tekne üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılarak yargılamaya sonuçlanıncaya kadar teminat üzerinden devamına...” denildiği anlaşıldığından, tekne üzerindeki ihtiyati haczin, sunulacak teminat mektubu üzerinden devamına karar verilmiş olduğundan, ihtiyati haciz kararının kaldırıldığından bahsedilemeyeceği-
İtiraz eden borçlu vekilinin itiraz dilekçesindeki itirazların, İİK.’nun 265. maddesinde sayılan hususlardan hiçbirine girmediği, iddia olunan hususların menfi tespit davasına konu edilebileceği-
İhtiyati haciz kararına itiraz edenin, bononun niteliğine ve teminat olarak verildiğine ilişkin iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, alacaklının 3. şahıs olarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, itirazların İİK'nın 265. maddesinde sayılı ihtiyati haciz kararına itirazlardan olmadığı, ancak menfi tespit davasına konu edilebilecek nitelikte olduğu-
Kanunda itiraz süresinin başlangıcı olarak borçlunun huzuru ile yapılmayan hacizlerde öğrenme tarihi değil, haciz tutanağının borçluya tebliği tarihinin esas alındığı-
Yapılan taşınmaz devrinin iflastan kurtulmak amacıyla gerçekleştiğinden, "ihtiyati haciz isteminin reddi" gerekeceği-
İhtiyati haczi tamamlayan merasim çerçevesinde, ihtiyati hacze konu her alacağın genel ilke olarak yargılamayı gerektirebileceği-
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da "temyiz isteminin reddine" karar verilebileceği-