İhtiyati haciz talep eden vekili, "senedin teminat amacıyla senette alacaklı olarak gözüken kişiye verildiğine" ilişkin yazılı delil bulunmadığını, "ihtiyati hacze itiraz edenler ile bu kişi arasındaki ilişkinin müvekkilini bağlamadığını" belirterek ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesini istediği fakat bu itirazlarının İİK'nun 265.maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı-
"Bedelsiz kaldığını bildiği halde çeke dayalı ihtiyati haciz kararı alınarak davacı aleyhine takibe girişmekte kötüniyetli davrandığının saptandığı" gerekçesiyle verilen "ihtiyati haczin kaldırılması" kararında isabetsizlik bulunmadığı-
Mahkemece; "alınan ihtiyati haciz kararı ile yapılan icra takibi sonucu fiili haciz işlemi yapıldığı, haciz işleminin borçlu şirketin ve borçlu şirket yetkilisinin huzurunda yapıldığı, ihtiyati haciz tutanak tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmesi gerektiği, ancak itirazın süresinde yapılmadığı" gerekçesiyle "davanın reddine" karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali istemine ilişkin davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması gerekeceği, alacaklı borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı üzerine takibe geçmediğinden takibin geçersiz hale geldiği, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verileceği-
Kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar bakımından, teslime bağlı rehin yanında, zilyetliğin alacaklıya devrine gerek olmaksızın, taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile kaydedilmek suretiyle taşınır mal üzerinde rehin kurulabileceği, böyle bir rehin teslime bağlı taşınır rehni olmadığından, TBK’nın 586’ncı maddesinin 2’nci fıkrasının 1’inci cümlesine göre müteselsil kefilin takibine engel teşkil etmeyeceği-
İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin "sözleşmenin noterden yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu" ileri sürdüğü, ihtiyati haciz sebebine ilişkin olan bu itirazın, İİK’nun 265’inci maddesi kapsamında olması nedeniyle incelenmesi gerektiği-
İstemin "ihtiyati haczin kaldırılmasına" ilişkin olduğu, ihtiyati hacze itiraz edenler vekili, "müvekkillerinin borçlu-kefilden mirasçıları olduklarını, borçlu-kefilin 2006 yılında borca batık olarak vefat ettiğini ve borca batık terekede mirasçıların mirası reddetmiş sayılacağını" ileri sürmüş ise de, bu hususta bir belge ibraz edilmediği, kaldı ki, bu iddianın yargılamayı gerektiren bir husus olduğu-
Mahkemece, "muterizin eksik bono ve tahrifat iddialarının yargılamayı gerektirdiği, bu itirazların ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının gerekçesi" olarak kabul edilemeyeceği-
Mahkemece; kredi için ipotek verilmiş ise ipotek senedinin ibrazının sağlanması, ardından ipoteğin asıl borcun teminatı için mi, yoksa kefaletin temini için mi verildiğinin belirlenmesi ve asıl borçlu için ipotek verilmesinin kefillere başvurulmasına engel teşkil etmeyeceği de gözetilerek. sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın kabulüne ilişkin mahkeme kararının temyiz edilmesinin, henüz kesin hacze dönüşmeyen ihtiyati haczin kaldırılmasını engellemeyeceği-