İhtiyati haciz talebi bir icra takip işlemi olmayıp, çekte ödeme yasağı bulunmasının ihtiyati haciz istemine engel oluşturmayacağı-
Asıl borçlunun ödemediği borçtan, diğer davalıların da sözleşmelerde kefaletleri nedeniyle asıl borçlunun borcu kadar sorumlu oldukları-
İtiraz edenin ileri sürdüğü nedenler İİK.'nun 265. madde kapsamına girmediğinden, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verileceği-
Borçlunun, "ihtiyati hacze konu olan çekin üzerinde “Teminat Çekidir“ ibaresinin olduğu, dava konusu belgenin vadesi gelmiş bir belge olmadığı", kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içermediği, bu nedenle söz konusu çekin kıymetli evrak vasfında olmadığı itirazlarını ancak açılacak bir menfi tespit davasında ileri sürebileceği, bu itirazların, ihtiyati hacze itiraz nedeni olarak ileri sürülemeyeceği-
Senet metninde yetkili mahkemenin İzmir mahkemeleri olarak belirlendiği, borçlu - itiraz edenin adresinin de Alacakaya/E.zığ olduğu, bu nedenle ihtiyati haczin yetkisiz mahkeme tarafından verildiğinin kabulü gerektiği-İhtiyati haciz talebine konu bononun Türk Ticaret Kanununda düzenlendiği ve bu senet nedeniyle çıkan uyuşmazlıkların ticari nitelikte olduğu ve ticari davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın kabulü ile borçlu yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verileceği-
Hesap kat ihtarı ile alacak muaccel hale gelmiş olup, ipoteği aşan kısım için ihtiyati haciz kararı verildiğinden, İİK'nun 265. maddesinde yazılan itiraz nedenlerinin bulunmadığından bahisle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verileceği-
Borçlunun, alacaklı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı olarak maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde banka lehine limitli ipotek tesis ettiği, ipotek resmi senedinin 2.maddesi uyarınca bu resmi senetle lehine ipotek verdiği firmanın borçları için, senetteki ipotek bedeli kadar müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu da kabul ettiği, bu durumda, borçlunun hem ipotek veren üçüncü kişi, hem de müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluk altına girdiği, borçlu yönünden ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verileceği-
Üçüncü kişinin ihtiyati hacze yetki yönünden itiraz edemeyeceği-
"İİK'nın 265. maddesi uyarınca koşulların oluşmadığı" gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının iptaline ilişkin itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön olmadığı-
2004 sayılı İİK 265. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz kararlarına yapılacak itirazlar da kararı veren mahkeme tarafından incelenecek olup, 6100 sayılı HMK 390/1 fıkrası uyarınca ihtiyati tedbirin dava açıldıktan sonra ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebileceği hükmünün somut olayda menfi tespit davasının asıl dava niteliğinde olmaması ve ihtiyati haciz kararı alanın o davada davalı tarafta bulunması sebebiyle uygulanamayacağı-