"Davalının taşınmazları elinden çıkartmadığı, üzerlerindeki ihtiyati haciz ve ipotek şerhlerine dayalı alacakları zarara uğratıcı bir davranışta bulunmadığı ve böyle bir iddianın davacı yanca da ileri sürülmediği, ipotek borcunu aşan taşınmaz bedeli icra dairesince davalıya ödenmediği, davalının davacıya kişisel bir borcunun bulunmadığı, devraldığı taşınmazlardaki yükümlülüğün icra dairesinin taşınmazları satmasıyla sona erdiği, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız sayılamayacağı" gerekçesiyle "davanın reddine" karar verilmesi gerektiği-
Kredi borcu rehinle teminat altına alınmış olsa bile BK'nın 487. maddesi uyarınca müteselsil kefil aleyhine takip yapılabileceği, alacaklının müşterek borçlu müteselsil kefil olan itiraz edenler aleyhine ihtiyati haciz isteyebileceği-
İhtiyati haciz isteyen vekili ihtiyati haciz istemini çeklere değil, hesap ekstresine dayandırmış olup, hesap ekstresinin tek başına alacağın varlığı ve miktarı konusunda mahkemeye kanaat vermeye elverişli bir delil olmaması nedeniyle "ihtiyati haciz isteminin reddi" gerekeceği-
Borçluların, "bonodan dolayı borçlu olunmadığı, senedin taraflar arasında imzalanan protokol ile bağlantılı olduğu ve takibe konu bononun kayıtsız şartsız ödeme kaydı içeren bir belge kaydı taşımadığı" itirazlarının, açılacak bir menfi tespit davasında değerlendirilebileceği, ileri sürülen bu itirazların ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında gösterilemeyeceği-
Mahkemece henüz muaccel olmamış borca dayalı olarak İİK. mad. 257/1 uyarınca verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın kabulüne karar verileceği-
"İhtiyati haciz kararına dayanak senedin alacaklı tarafından düzenlenmediği,  dolayısıyla  senedin geçerli bulunmadığı" itirazlarının İİK'nın 265. maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı  ancak yargılama sırasında ileri sürülüp tartışılabilecek hususlardan olduğu gözetilerek, "ihtiyati hacze itirazın reddine" karar verileceği-
İhtiyati hacizde yetki itirazının borçlunun hazır olduğu hallerde borçlu tarafından yapılması, borçlunun yokluğunda verilen kararlarda ise İİK'nın 265. maddesi gereğince borçlunun yaptığı itirazda ileri sürülmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun açık olup, temyiz incelemesi sonucu verilen kararların kesin olduğu, karar düzeltme yolunun kapalı olduğu-
"Senedin hukuken geçerli olup olmadığı"nın, ihtiyati hacze itiraz aşamasında ,ileri sürülemeyeceği-
Senede karşı ileri sürülen iddianın yazılı delile ispatlanması gerekeceği-