Kayıt malikinin ölüm gününden dava tarihine kadar davacının 20 yıldan fazla süreyle tasarrufta bulunduğu kanıtlandığı taktirde tapu kaydının TMK, nun 713/2. maddesi karşısında hukuki değerini yitireceği ve davacının tescil hakkının doğacağı-
Dava konusu taşınmazın tespit tarihinde yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre orman niteliğinde çalılık olması nedeniyle tesbit dışı bırakılarak orman olduğu belirlendiğine göre, taşınmazın orman olmadığı hususunun ancak yörede yapılıp kesinleşecek orman tahdidi dışında kalması halinde kabul edilebileceği- Bu durumda, tahdidin kesinleşmesi tarihi zilyetliğin başlangıcına esas teşkil edeceği yani yörede yapılacak orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar, taşınmazın orman sayılan yerlerden olma özelliğini sürdüreceğinden daha önceki tarihlerdeki zilyetliğe değer verilemeyeceği-
3533 sayılı zorunlu Tahkim Yasası’nın 4.maddesi uyarınca; katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan daire ve müesseselerden biriyle genel bütçeye dahil dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıkların, o yerdeki yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı ve ya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenmesi öngörüldüğünden, davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü ile davalı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Zorunlu Tahkim Yasasına Tabi kuruluşlardan olması sebebiyle bunlar arasındaki uyuşmazlıkların zorunlu olarak 3533 sayılı Yasaya göre çözümleneceği - Ancak dava konusu taşınmazda davacı Vakıflar Genel Müdürlüğünün kendi payı yanında mazbut vakıfların da payı olduğundan, davacı Vakıflar Genel Müdürlüğünün sadece kendi payı yönünden uyuşmazlığın hakem sıfatıyla çözümlenmesi gerektiği gözetilerek ayırma kararı verilmesi gerekeceği-
Açılacak iptal ve tescil davalarının kayıt maliklerinin mirasçıları yanında "tapu sicilinin tutulmasından sorumlu olan ve kayıt maliklerinin hiç mirasçı bırakmadan ölmeleri ihtimali karşısında davanın sonucu ile ilgisinin bulunduğu gözetilerek Hazineye karşı da açılmasının gerekeceği-
Taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmadığından orman ve ziraat bilirkişilerinin raporları arasında taşınmazın eğimi konusundaki çelişkinin giderilmesi, taşınmazın öncesinin orman olup olmadığının yöntemince saptanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Bu amaçla dava konusu taşınmazlar yönünden komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişilerle taraf tanıkları HUMK'un 258. maddesine göre davet edilerek taşınmaz başında dinlenilmesi, taşınmazların Hazine adına tapuya tescil edildiği tarihten geriye doğru 20 yıllık kazanma süresi ve koşullan oluşup oluşmadığının duraksamaya yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekeceği-
Şartları oluştuğundan davacılar lehine mülkiyet hakkının oluştuğu-
Tapuda kayıt malikinin bilinmeme sebebine dayalı iptal ve tescil isteğinde, davanın, kayıt maliki mirasçıları yanında Hazine'ye de açılması gerekir ise de, bu husus davanın reddini gerektirmeyip, bu eksikliğin tamamlanarak davanın sonuçlandırılmasının gerekeceği-
Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil isteminin aynı zamanda imar-ihya istemini de kapsayacağı-