İncelemeye konu yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının ise, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra verilmiş olup, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 363.maddesi gereğince kanun yolu olarak öncelikle istinaf yoluna tabi bulunduğu-
12. HD. 23.02.2021 T. E: 1372, K: 1967-
Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesinin, 07/10/2020 tarihli kararında; "mahkeme kararının tarafların yokluğunda verildiği gerekçeli kararın davacı vekiline 21/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın 04/08/2020 tarihli istinaf talebinin yasal süresinden sonra olduğu gerekçesiyle, süre aşımından reddine" karar verildiği görülmüş ise de istinaf süresinin son günü olan 31/07/2020 tarihinin ... B'nın ilk gününe rastladığı, 1 Ağustos, 2 Ağustos, 3 Ağustos - 2020 tarihlerinin resmi tatil olduğu, istinaf başvurusunun ise resmi tatil sonrası ilk iş gününe isabet eden 04/08/2020 gününde yapıldığı dolayısıyla süresinde olduğunun görüldüğü-
İncelemeye konu mahkeme kararının, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra olup, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 363. maddesi gereğince kanun yolu olarak öncelikle istinaf yoluna tâbi bulunduğu-
İpotekli taşınmaz maliki, "takibin iptalini isteminin reddine" dair verilen kararı istinaf ettiğinden, bu kararın istinafı üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılamayacağı, bu durumun, icra mahkemesince re'sen dikkate alınması gerektiği- İhale tarihi ile istinaf tarihinin aynı gün ise, şikayet dosyasında verilen kararın ihale saatinden önce istinaf edilip edilmediğinin (istinaf başvuru saatinin) araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İcra Mahkemesi kararı istinaf edene 15/12/2017 tarihinde tefhim edildiği halde, istinaf dilekçesinin belirli süre geçirildikten sonra, 07/01/2019 tarihinde verilip kaydettirildiği- Şikayetçinin istinaf yoluna başvurusu süresinde olmadığından, İİK’nin 365/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin reddi kararının doğru olduğu-
İncelemeye konu mahkeme kararının, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra olup, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 363. maddesi gereğince kanun yolu olarak öncelikle istinaf yoluna tâbi bulunduğu- Buna göre kararın istinaf incelemesinin bölge adliye mahkemeleri tarafından yapılması zorunlu olduğundan, HMK'nun 343/4. maddesi uyarınca gereği yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerektiği-
İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvuru süresi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren on gün olduğu, kararın şikayetçi borçlu vekilinin yüzüne karşı 13.9.2019 tarihinde verildiği, borçlu vekilince süre tutum dilekçesi sunulmadığı gibi, istinaf talebinin kararın tefhiminden itibaren yasal 10 günlük süreden sonra 27.12.2019’da yapıldığı, buna göre istinaf isteminin süresinde olmadığı-
Uyuşmazlık, İİK'nun 106 – 110. maddeleri gereğince hacizlerin kaldırılmasına ilişkin ise de, şikayetçi 3. kişi olup, ilk derece mahkemesi kararının kesin nitelikte olmadığı-
İİK 363. maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresinin kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 10 gün olmakla, karar borçlu asile 07.03.3019 tarihinde tefhim edilmiş olduğu- UYAP üzerinden yapılan inceleme neticesinde; borçlu vekilinin, vekaletname başlığı altında 13.3.2019 tarihinde, vekaletnameye ekli olarak süre tutum dilekçesi de ibraz etmiş olduğu ayrıca gerekli harç ve giderinin de 14.03.2019 tarihinde yatırılmış olduğu, belgelerin havale tarihi itibari ile de, borçlu vekilinin süresinde istinaf isteminde bulunduğunun anlaşıldığı- O halde; Bölge Adliye Mahkemesince, süresinde istinaf süre tutum dilekçesinin verildiği gözetilerek, gerekçeli istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istinaf talebinin yasal süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-