İcra Mahkemesi kararı taraf vekillerinin yüzüne karşı 22.11.2022 tarihinde okunmakla, istinaf başvurusu kanun gereği tefhimle başlamış olup, süre tutuma dair istinaf dilekçesinin dosya kapsamına sunulmadığının görüldüğü, alacaklılar tarafından istinaf dilekçesi yasal 10 günlük süreden sonra 05.12.2022 tarihinde verildiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince, İİK'nın 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekeceği-
İstinaf süresinin başlangıcı konusunda tarafların yanıltılması nedeniyle borçlu tarafından hükümde belirtildiği gibi, kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf başvurusunun yapılması halinde istinaf isteminin incelenmesi gerektiği-
Temyizen incelenmesi istenen kararın, hacizli taşınır malların muhafaza şekline ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı-
İlk Derece Mahkemesince ''kararın tefhim tarihinden itibaren iki hafta '' denilmek suretiyle istinaf süresi konusunda tarafları yanıltacak şekilde hüküm oluşturulması ve bu hükme göre istinaf başvurusu yapılması durumunda istinaf isteminin süresinde yapıldığının kabulü gerektiği-
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesine göre istinaf yoluna başvuru süresinin tefhim veya tebliğden itibaren on gün olduğu-
12. HD. 08.05.2024 T. E: 2023/9157, K: 4446
 İlk Derece Mahkemesince ''tefhim veya tebliğden itibaren'' denilmek suretiyle istinaf süresi konusunda tarafları yanıltacak şekilde hüküm oluşturulduğu bu nedenle, davacının istinaf isteminin süresinde yapıldığının kabulü gerekeceği,  o halde, istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığına ilişkin ............... tarihli ek kararının kaldırılarak, istinaf başvurusunun esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Dairemizin değişen içtihadı uyarınca; İcra İflas Kanunu 363. maddede konu itibariyle kesin nitelikte kararlar sayılmış olup İİK 150/e uyarınca takibin düşürülmesinin bu kararlardan olmadığı-
İlk Derece Mahkemesince ''kararın taraflara tefhim-tebliğinden itibaren...'' denilmek suretiyle istinaf süresinin başlangıcı konusunda tarafları yanıltacak şekilde hüküm oluşturulduğu, bu hükme göre 19.11.2023 tebliğ tarihinden itibaren yasal 10 günlük sürede istinaf başvurusunun yapıldığı gözardı edilerek ek kararla istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf isteminin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak, borçlunun yasal sürede yapılmış olan istinaf başvurusunun esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin isabetli olacağı-
Dairemizin değişen içtihadı uyarınca; İcra İflas Kanunu 363. maddede konu itibariyle kesin nitelikte kararlar sayılmış olup İİK 150/e uyarınca takibin düşürülmesinin bu kararlardan olmadığı, açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesince işin esasının incelenmesi gerekirken, başvurunun usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-