İstinaf başvuru süresinin kanun gereği tefhimden itibaren başlayacağı- Süre tutum dilekçesi verilmeden istinaf dilekçesinin belirli süre geçirildikten sonra verildiği gözetilerek istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresinin, ilk derece mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren on gün olduğu-
Kararın şikayetçi borçluya tebliğinden itibaren yasal 10 günlük süreden sonra istinaf edildiği anlaşıldığından, istinaf başvurusunun süre aşımından reddine karar verilmesi gerektiği-
12. HD. 21.12.2021 T. E: 11684, K: 11681-
5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresinin, ilk derece mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren on gün olduğu-
İflas Müdürlüğü kararının iptaline ilişkin kararın İİK 363/1 uyarınca kesin nitelikte olmadığı-
12. HD. 24.11.2021 T. E: 5771, K: 10587-
Yargılama sonunda şikayetin kabulüne şeklinde verilen kısa karar şikayet olunan vekilinin yüzüne karşı tefhim edilmiş ise de, tefhim edilen kısa kararda hükmün yasal unsurlarının tümüyle yer almadığı- İİK'nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlamasının hükmün HMK'nın 321/2. maddesi uyarınca yazılıp, tefhim edilmesine bağlı olduğu- Bu durumda karar tarihinde şikayet olunan vekiline usulüne göre tebliğ edilmiş gerekçeli karar bulunmadığından, temyiz talebinin reddine dair kararın kaldırılarak temyizin süresinde yapıldığının kabul edildiği-
Alacaklı tarafından başlatılan tahliye talepli ilamsız icra takibinde, takip talebinde gecikme cezasının tahsilinin istenip istenmediği, buradan varılacak sonuca göre icra mahkemesince gecikme cezası yönünden itirazın kaldırılmasının gerekip gerekmediği- Bozma kararı kapsamı dışında kalan tahliye isteminin reddine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği ve direnmeye konu edilen gecikme cezası miktarı temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesinin miktar itibariyle mümkün olmadığı-
İstinaf ve temyiz yoluna başvurunun satıştan başka icrai işlemleri durdurmayacağı, meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin karara karşı borçlu kanun yoluna başvurmuş olup "borçlunun başka malvarlığı olmadığı" gerekçesi ile "zamanaşımının kesildiğinin kabul edilemeyeceği", borçlunun işe girme ya da miras yoluyla mal edinebilme ihtimalinin mevcut olduğu gözetilerek icra takibini ilerletmeye yönelik başka taleplerde bulunabileceği dikkate alınmak suretiyle, İİK. m 71/son; 33/a uyarınca, bonoya dayalı takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımına uğradığına yönelik başvurunun esasının incelenmesi gerektiği-