Yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair kararın istinaf incelemesinin bölge adliye mahkemeleri tarafından yapılmasının zorunlu olduğu-
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresinin, ilk derece mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren on gün olduğu- Anayasa'nın 153. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, yasama yürütme ve yargı organlarını bağlayacağı, yayımlandığı tarihten itibaren kural olarak derhal uygulanacağı, ancak 7.5.2010 tarih 5982 sayılı Kanunla değişik Anayasa 148. maddede düzenlenen bireysel başvuru sonucu verilen kararların, iptal kararları gibi bağlayıcılığına ilişkin açık bir hükmün bulunmadığı, "Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru üzerine verdiği kararların "bireysel" nitelikte olup, münferit olaylara ilişkin olduğu ve bu haliyle her olayda uygulanacak mutlak kurallar getirmeyecekleri, bu nedenlerle Anayasa mahkemesinin bireysel başvuru üzerine verdiği kararların iptal kararları gibi etki doğuracağının düşünülemeyeceği, o halde istinaf ve temyize gelen davacı borçlu vekilinin Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını kullanmadığı bir başka deyişle kendisi hakkında hak ihlali kararı verilmediği anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince, İİK'nın 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesinin doğru olmadığı-
Davaya konu bononun kanunen emre yazılı olduğu anlaşılarak ve ciro ile devre konu olması nedeniyle davacının ödeme niteliğindeki şahsi defisini temlik cirosu ile seneti alana ileri sürmesinin mümkün olmadığından itiraz davasının reddine karar verileceği-
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 363/1. maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresinin, ilk derece mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren on gün olduğu-
Şikayetin hasmı ve karşı tarafı alacaklı ile ihale alıcısı olup taşınmaz malikinin davaya dahilinin zorunlu olmadığı- Şikayetçiye Ticaret Mahkemesi dosyasından tasarruf işlemleri için kayyum atanmış olsa da tasarruf işlemi niteliğinde olmayan icra takip işlemleri için yapılacak tebligatların kayyuma tebliğinin zorunlu olmadığı- İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emrinin iptali gerektiği ve borcunun olmadığı iddialarının, ihaleye ilişkin usulsüzlük ve ihalenin feshi nedeni olmadığı- Şikayetçinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin iptali için ........... tarihinde ihaleden önce yaptığı ........... İcra Hukuk Mahkemesindeki .............. Esas sayılı şikayet hakkında ilk derece mahkemesince değerlendirme yapılmaması Hukuk Muhakemeleri Yasası'nın 297.maddesine aykırı olup ........... esas sayılı şikayetin ............. tarihinde süreden reddedildiği, bu karar aleyhine şikayetçi ihalenin yapıldığı gün ancak ihaleden sonra saat 12:57'de istinaf yasa yoluna başvurmuş olduğundan İcra ve İflas Yasasının 363/son maddesine göre satış sürecinin durmadığı ve ihalenin bu sebeple feshedilemeyeceği- ............ Asliye Ticaret Mahkemesinin ............. Esas sayılı dosyasından .................. tarihinde şikayetçi ile diğer borçlu şirket yönünden adi alacaklar için konkordato projesini tasdik kararı verilmiş olsa da rehinli alacaklar yönünden dava reddedilmiş ve rehinli alacaklar yönünden tedbir kararları kaldırılmış olduğundan ihaleye engel bir tedbir kararının davalı ipotek alacaklısı için kalmadığını, duruşmada usule uygun şekilde ara kararlar kurularak yargılamanın bitirildiği, muhammen bedel üzerinde bir bedelle ihale yapılmış olsa da şikayetçinin ihalenin feshi isteminin esastan incelenmesini gerektiren (konkordato davasında tedbir kararı bulunduğu ve icra mahkemesinde takibin iptali talepli şikayette verilen kararın istinaf edildiği) iddiaları sonucu ihalenin feshi istemi esastan incelenerek ret kararı verildiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesinin gerekli olduğu ancak karar tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan ve uygulanması gereken 7343 Sayılı Yasayla değişik İcra ve İflas Yasasının 134.maddesine göre para cezasının ihale bedelinin % 5'i oranında belirlenmesi ölçülülük ilkesine uygun olacağından para cezasının miktarının ihale bedelinin % 5'i olarak belirlenip düzeltilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık konusu değer kesinlik sınırını geçmediğinden temyiz kabiliyetinin olmadığı-
Meskeniyet şikayetinde ispat külfetinin borçluda olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesince verilen şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması yönündeki kararının, daha mütevazi semtlerde haline münasip ev değerinin belirlenmesi maksadıyla rapor alınması gerektiğinden bahisle kaldırılmasına yönelik kararı gereğince İlk Derece Mahkemesince keşif giderlerinin borçludan istenmesinin yerinde olduğu belirtilerek, borçlu tarafından söz konusu giderin yatırılmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğundan bahisle meskeniyet şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, taşkın haciz şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun ise İİK'nın 363. maddesi gereğince kesin karar olduğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet eden borçlunun takip kesinleştikten sonra kısıtlanmış olup kıymet takdiri raporu ve satış ilanı vasiye tebliğ edildiği, taşınmazın tapu kaydında cebri satışa engel bir ihtiyati tedbir şerhi bulunmadığı, açılan davalardan verilen cebri satışa engel bir tedbir kararı da bulunmadığı, takibin durdurulması veya ödeme emrinin iptali sebebi olabilecek hususların ihalenin feshi nedeni olarak kabulü mümkün olmadığı, satıştan önce ödeme emrinin veya takibin iptali istemiyle açılan davadan verilen bir şikayetin reddi kararına karşı yapılmış istinaf başvurusu bulunmadığından İİK’nin 363/4. maddesinin uygulanma yeri bulunmadığı, taşınmazın satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, şikayetçinin kıymet takdirine itiraz ile fesat iddiasının bulunmadığı, şikayetçinin dava konusu ihalenin feshi isteminde menfaatinin ne suretle muhtel olduğunu ispatlayamadığı, zarar unsurunun gerçekleşmediği, şikayetçinin İİK’nin 134/8. maddesi kapsamında satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeni de dahil olmak üzere belirttiği tüm nedenlerden dolayı ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığı-
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363.maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresinin kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 10 gün olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu işlem yanılgılı değerlendirilerek, mahkeme kararının kesin olduğu gerekçesi ile istinaf isteminin usulden reddine ve kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı gerekçesiyle şikayetçinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi isabetsiz olup temyiz başvurusunun reddine ilişkin ............... tarihli ek kararın kaldırılmasına ve istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekeceği-