Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için; alacaklının borçluda gerçek bir alacağının olması, borcun tasarruftan önce doğması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması ve borçlu hakkında alınmış aciz belgesinin bulunmasının gerekli olduğu- Davacı, "davalı borçluya elden borç verdiğini, bu borca karşılıkta dava konusu bonoların düzenlendiğini"; davalı borçlu ise "davacı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, söz konusu bonoların elinden zorla alındığını, davacıya herhangi bir borcu olmadığını" beyan etmişse de, "davacının alacağının gerçek bir alacak olmadığı" gerekçesi ile "davanın reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacının 5 adet bonoya dayalı olarak başlattığı icra takiplerinin söz konusu icra dosyaları itiraz edilmeksizin kesinleştiği somut uyuşmazlıkta, davacının alacağının gerçek bir alacak olmadığı iddiasının davalı borçlu tarafından ispatlanması gerektiği- Alacağın kaynağının kambiyo senetleri olduğu uyuşmazlıkta, "senetlerin zorla alındığın" beyan eden davalı borçlu tarafından davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı iddiası ile menfi tespit davası açılmadığı, davalı borçlunun, davacı aleyhine bedelsiz senedi kullanma suçu sebebi ile Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurunda bulunmuşsa da; savcılık tarafından "kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği" anlaşılmakla, mahkemece alacağın gerçek bir alacak olduğu kabul edilerek davanın esasına girilmesi gerektiği- Davacı yanca davaya konu borcun tacir sıfatıyla verilmediğinin beyan edilmiş olması karşısında mahkemece alacağın ispat edilmediğinin gerekçesi olarak ticari defterlerin kesin süreye rağmen ibraz edilmemiş olmasına dayanılmasının da hatalı olduğu-

 Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalı C. K., E. K., S. K. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üz ...