Davacı-karşı davalı 3. kişi vekili tarafından açılan istihkak davası feragat nedeniyle reddedilmiş olmakla maktu karar ve ilam harcının 2/3'ünün davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, 11.355,50 TL nispi karar ilam harcının davacıdan (karşı davalı üçüncü kişi) tahsiline, yine davalı (karşı davacı alacaklı) vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davası feragat nedeniyle reddedilmiş olmakla maktu ret karar ve ilam harcının 2/3'ünün davalı (karşı davacı alacaklı) üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken 5.593,50 TL nispi karar ilam harcının davalıdan (karşı davacı alacaklı) tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu-
İptale tabi tasarrufun konusu olan taşınmaz hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceği ve teminatın lüzum ve miktarının mahkemece takdir ve tayin olunacağı-
İİK'nun 278/2. maddesinde aktin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitlerin bağışlama hükmünde sayılacağı ve iptale tabi olduğu,taşınmazın tapudaki satış değeri ile gerçek değeri arasında bir misli ve daha fazla farkın fahiş olarak kabul edileceği bu durumda 3.kişinin iyi niyeti ya da borçlunun alacaklısından mal kaçırmak kastıyla hareket ettiği konusunu bilip bilmemesinin önem arz etmediği- Tasarrufun iptali davalarında karar harcının, tasarrufa konu malın gerçek değeri ile davacının alacak miktarından hangisi daha az ise o değer üzerinden hesaplanması gerektiği-
Dava sırasında ipotekli olan taşınmazın ipotek alacaklısı tarafından cebri icra yoluyla satışının yapılmış olmasının davacının yargılama esnasında öğrenebileceği bir husus olup, hükümden sonra yeni bir durumun öğrenilmesi ve hükmün esasını etkileyecek bir belgenin ele geçirilmesi olarak kabul edilemeyeceğinden davacının yargılamanın iadesi davasının reddine karar verileceği-
Davalı borçlu ile davalı 3. kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu, yetki itirazının zorunlu dava arkadaşları tarafından birlikte yapılması gerekeceği-
Dava konusu ihtiyati haczi konulan taşınmazın değeri takip konusu alacağı karşıladığından davalı 3. kişinin taşınır ve taşınmaz malları üzerine konulan ihtiyati haczin İİK. 281. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verileceği-
Borçlunun eşi adına yaptığı tasarrufun, borcun doğum tarihinden önce olduğu, açılan tasarrufun iptali davasının da 5 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek açılması gerekeceği- Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi halinde, davalı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
İİK. mad. 281/2 gereğince tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararının, davanın kabulü halinde davacının dava konusu şey üzerinden alacağını tahsil etmesine imkan sağlayan ve dava konusu şeyin devrini engelleyen veya dava konusu şeyin devri halinde devralan 4. kişinin iyi niyet iddiasını bertaraf eden tedbir niteliğinde bir karar olduğu- İİK. mad. 264/3 uyarınca ise, ihtiyatî haciz kararının, davanın mahkemede görüldüğü sırada konulması halinde, esas hakkında verilecek hükmün mahke­mece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklının takip talebinde bulunmaya mecbur olduğu- Tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararının davanın kabulü üzerine yeni bir takibe konu yapılmayıp dava konusu alacağa ilişkin takip dosyası üzerinden bir ay içinde infaz edilebilecek bir karar olduğu; tasarrufun iptali davası sırasında, dava konusu aracın ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi üzerine, davacı vekili bu tensip kararını aynı gün İcra Müdürlüğüne ibraz ederek dava konusu araç kaydına ihtiyati haczi ile yakalanma şerhinin işlenmesini talep etmiş ve araç yakalanarak otoparka çekilmiş olduğundan mahkemece dava konusu araç üzerine konulan yakalama şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği- Davalı 3. kişi tarafından takip konusu alacağın mahkeme veya icra dosyasına depo edilmesi halinde verilen ihtiyati haciz kararının depo edilecek para üzerine konulması ve dava sonuna kadar davacı alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi, yani "tedbir kararının değiştirilmesinde" yasal bir engel bulunmadığı-
Tasarrufun iptali davalarında hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceği, teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunacağı, şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, somut olayda da davacının isteminin bu kapsamda değerlendirilerek dava ve haciz talebi için tam bir ispat aranması yerine davacının ileride telafisi imkansız zararlarının oluşabileceği nazara alınarak, ihtiyati haciz isteminin teminatlı ya da teminat aranmaksızın kabul edilmesi yerine şartların oluşmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilemeyeceği-
Tasarrufun iptali davalarında davanın konusu taşınmaz olsa da taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HMK'nin 12. maddesi hükmünün uygulanmayacağı-