İİK’nun 277 vd maddelerinde belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin görevin, İİK 281. maddesine göre genel mahkemelere ait olduğu-
Tasarrufun iptali davalarının ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalar olduğu, bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HMK'nin 12. maddesi hükmünün bu davalarda uygulanmayacağı-
Kanun’un, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bıraktığı (İİK. mad. 281) bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkemenin bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre de iptal kararı verebileceği- Bedel karşılaştırılması yapılırken yapılan resmi ödemelerin de satış bedeline eklenmesi gerektiği; bu şekilde yapılan hesaplamada bedel farkının oluşmadığı gözetildiğinde, davalı üçüncü kişi ile borçlu arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını üçüncü kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın da ispat edilemediğinden, bu davalı yönünden tasarrufun iptaline ilişkin davanın redddi gerektiği- Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması gerektiği ve bu önkoşulun mahkemece res'en araştırılmasının zorunlu olduğu- Davacı ile borçlu arasında yapılan sözleşme ile borçlunun davacıya karşı olan borçluluk halinin başlamış olacağı; borcun ödenip ödenmeyeceği ya da temerrüde düşülüp düşülmeyeceğinin borcun doğum tarihine etkisinin bulunmadığı- Davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan ipotek nedeniyle taşınmazların cebri icra yolu ile satılması halinde taşınmaz üçüncü kişinin kendi iradesi ile değil iradesi dışında elinden çıkmış olacağından, davalı üçüncü kişinin elinde bir bedel kalması ve davanın diğer koşullarının da bulunması halinde bedel ile sorumlu tutulacağı; taşınmazların satışından dolayı üçüncü kişinin elinde bir bedel kalmadığı durumda ise, “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm tesisi ile yargılama giderlerinin haksız olan taraftan alınmasına karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının araç satışının danışıklı olduğunu savunduğu, bu savunmanın incelenmesi için alacaklının mutlaka İİK'nun 277 ve onu izleyen maddeler uyarınca ayrıca tasarrufun iptalini dava açarak istemesinin gerekli olmadığı, yani danışık iddiasının gerek dava gerekse savunma yolu ile ileri sürülebileceği-
Tasarrufun iptali davasına konu taşınmaz üzerine konulan tedbir kararının İİK 281/2 maddesi gereğince ihtiyati haciz mahiyetinde olduğu-
(BK m. 18'de) TBK m. 19 gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı olarak açılan davanın İİK m 277 vd. gereğince açılan dava yönünden derdestlik oluşturmayacağı- Davalı 3.kişi borçlu şirketin ortağı ve müdürü, davalı 4.kişi ise borçlu şirketin ortaklarından ve aynı zamanda takip borçlusu gerçek kişinin kayınbiraderi olduğundan, tasarrufun iptale tabi olduğu ve bu durumda, davacı vekiline davalı borçlu şirketle ilgili geçici veya kat'i aciz belgesi sunması için süre verilmesi gerektiği-
Baba oğul olup arasındaki tasarrufların gerek İİK.nın 278/III-1 maddesi gerekse 280/1-2 maddesi uyarınca iptale tabi olduğu- İcra Hukuk Mahkemesinde görülen istihkak davası sonucunda verilen karar takip hukukuna ilişkin bir karar olup, sadece takip hukuku yönünden kesin hüküm olup maddi hukuk anlamında kesin hüküm oluşturmayacağı-
Davacının takip konusu alacağın gerçek bir alacak olduğunu kanıtlayamadığı, edimler arasındaki nispetsizlik iddiasının yerinde olmadığı, dava dilekçesinde ileri sürülen diğer koşulların gerçekleştiğine ilişkin iddianın da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- Dava, önkoşul yokluğu nedeniyle reddedildiğinden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdirinin doğru olmadığı-
Davalı 3.kişi, borçlunun kuzeni olması nedeniyle borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun İİK 280/1. madde gereğince iptale tabi olduğu- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücretinin, takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarrufun tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplama yapılacağı-
