İtiraz üzerine duran takibe karşı, itirazın kaldırılması veya iptali davası açmadan, duran takipten sonra ikinci kez takip yapılmasının mümkün olmadığı-
Murisin borcundan dolayı kendisine takip yapılan mirasçının "murisinin terekesinin borca batık olduğunu ve bu durumda miras bırakanın mirasını hükmen reddetmiş sayıldıklarını" iddia etmesi halinde, icra mahkemesince, mirasçılara genel mahkemede açacakları dava yolu ile terekenin borca batık olduğunun tespitine dair ilam getirmeleri için uygun bir süre verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince verilen kararların, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği bu nedenle itirazın kaldırılması kararlarına karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı-
İcra mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması istemi, sadece takip dayanağı belgenin şarta bağlı olduğu ve alacak borç ilişkisinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle işin esası incelenmeksizin reddedildiğinden ve bu durumda borçlu yararına tazminat verilmesi için aynı maddenin son bendinde öngörülen “talebin esasa ilişkin nedenlerle reddi” koşulu oluşmadığından, alacaklının tazminatla sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Alacaklının itirazın kaldırılması için sunduğu belge mücerret borç ikrarını içeren adi senet niteliğinde ise de, takibe dayanak belge ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediğinden, borçlunun belgedeki imzasını ikrar etmiş olduğu sonucuna varılamayacağı-
İİK. mad. 170/3 uyarınca; icra mahkemesi, aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varırsa, itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına ve aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca; alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklıyı takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edeceği-
Kira sözleşmesinin İİK mad. 68'de sayılan belge niteliğinde olduğundan davalı artık, sadece kira borcunun ödendiğini veya ödenmeme sebebini İİK mad. 66'da sayılı yazılı belge ile ispat etmek durumunda olduğu, dayanak yazılı kira sözleşmesinde kiralananın sağlam, tam ve kullanılmaya elverişli bulunduğu da belirtilmiş olmasına göre Mahkemece İİK mad. 68'de belirtilen belge niteliğindeki dayanak sözleşme hükümleri esas alınarak işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı borçlular, dayanak yazılı kira sözleşmesinin varlığına ve borç tutarına karşı çıkmadıklarına göre taraflar arasındaki kira ilişkisinin ve takibe konu borç miktarının kesinleştiğinin kabulü gerektiğinden, borçlu davalılar İİK mad. 68'de belirtilen belgelerle borcun ödendiğini ispat etmek durumunda olduğu-
Davacının, kesin aciz belgesine bağlanmış alacağı için alacak davası açmasında hukuki yararının bulunduğu-
Kiralananın satılması halinde TBK mad. 310 gereğince yeni malik kira sözleşmesinin tarafı haline geleceğinden, davacının yeni malik sıfatı ile ödenmeyen kira paralarını istemesinde usulsüzlük bulunmadığı, önceki malik ile davalı kiracı arasında akdedilen kira sözleşmesinde belirtilen aylık kira bedeli ve TBK mad. 344'de belirtilen ÜFE artış oranlarını geçmemek üzere kira artış farkının belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-