Borçlu itirazını itfa olgusuna dayandırdığından, borcu doğuran abonelik ilişkisini ve dolayısıyla abonelik bedelinden doğan borcu kabul ettiği, ısınma bedelini ise kabul etmediği görülmekle, takibe dayanak yapılan abonelik bedeline ilişkin belgenin, artık İİK.mad. 68/l.'de belirtilen belgelerden olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek olmadığı ve bu durumda mahkemece borçlunun ödeme savunmasının ispatı için sunduğu ödeme belgelerinin, İİK. mad. 68/1-2' de öngörülen belge niteliğinin bulunup bulunmadığı, bu konuda alacaklının da beyanı alınıp değerlendirilmek suretiyle incelenerek sonuca gidilmesi gerektiği-
634 s. KMK . mad. 37 uyarınca, kat malikleri kurulunun işletme giderleri ile ilgili kararları ve kesinleşen işletme projelerinin, İİK'nun 68. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen belgelerden sayıldığı- İcra mahkemesince takibe dayanak yapılan işletme projesinin, KMK.'nun 37. maddesi gereğince İİK.'nun 68/1. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının, kalmakta ise, takipte talep edilen alacağın, işletme projesi kapsamında bulunup bulunmadığının öncelikle tespit edilmesi gerektiği-
Yetkili icra dairesinin açıkça belirtilmediği yetki itirazlarının dikkate alınamayacağı-
Alacaklının itirazın kaldırılması isteminin, takip dayanağı belgenin, İİK'nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden olmaması sebebiyle -esasa ilişkin olmayan bir nedenle- reddedilmesi halinde, mahkemece, İİK. mad. 68/son uyarınca alacaklı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-
Borçlu icra takibine konu (avukatı ile yaptığı) vekalet sözleşmesine ve altındaki imzaya itiraz etmediğinden, bu belgenin, "İİK. mad. 68/1 anlamında belge" niteliğine kavuştuğu ve borçlu tarafından ödemeye ilişkin herhangi bir belge de ibraz edilmediğinden mahkemece, "itirazın kaldırılmasına" karar verilmesi gerektiği-
Dava dilekçesinin incelenmesinde davacı taraf dilekçenin açıklamalar başlıklı kısmının üçüncü paragrafında "Hesap kat ihtarına davalılar itiraz etmemiş olup bu nedenle bankamız alacağı İİK 68/1 fıkrası kapsamında kesin bir alacak niteliği kazanmıştır." denildiği, talep ve sonuç kısmında da " icra takibine yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazın kaldırılması"nın istenildiği, bu durumda uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesinde çözümlenip görülmesi gerekeceği-
İtirazın iptali üzerine, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesinin zorunlu olduğu, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemeyeceği- İlamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının ise aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmesi gerektiği- İcra inkar tazminatına itirazın iptali davası karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, takip tarihinden itirazın iptaline dair mahkeme karar tarihine kadar faiz işletilmesinin hatalı olduğu, belirtilen döneme dair işletilen faiz tutarı yönünden de şikayetin kısmen kabulü ile anılan kalemler yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İtiraz eden borçlunun, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği-
Fatruaya dayalı olarak genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, borçlu yetki itirazında bulunmakla birlikte, temerrüde düşürülmediği için takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarına itiraz ettiğinden,  ve alacaklı ile arasındaki hukuki ilişkiyi inkar etmemiş olduğundan, TBK. mad. 89. uyarınca, alacaklının kendi ikametgahında icra takibi başlatabileceği-
Takibe konu senette yer alan imzaya itiraz edilmesi durumunda, "imzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğunun gözetilmesi ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya gidilmemesi gerektiği- Takibe dayanak bono üzerinde yaptırılan imza incelemesi sonucunda, “imzanın, borçlu şirketin yetkilisinin eli ürünü olmadığının tespit edildiğinin bildirildiği’, anılan rapora alacaklı vekili tarafından itiz edilerek vekaletnamede yer alan borçlu imzasının mukayese alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının talep edildiği görüldüğünden, mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak alacaklı tarafından ibraz edilen vekaletnamenin mukayeseye esas alınmak üzere usulünce yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-