İcra takibine dayanak yapılan faturalar İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden olmadığı gibi, takibin dayanağı olarak bildirilen belge ve nedenler borçlu tarafından da kabul edilmemiş olduğundan, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK’nun 68/a-4 maddesinde, HUMK.'nun 309/1. (HMK'nun 211/1-a.) maddesine atıfta bulunulmadığından, icra mahkemesince, öncelikle borçlunun isticvabına ve duruşmada imzalarının alınması yoluna gidilemeyeceğinin kabulü gerektiği- Borçlu, "senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını" ileri sürerek, imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulunduğu resmi ve özel mercileri beyan etmiş olduğundan, öncelikle  ilgili yerlerden getirtilen ve dosya kapsamına bulunan borçluya ait karşılaştırma yapmaya elverişli imzaların esas alınması suretiyle usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi tarafından dosyaya celbedilen imza örneklerinin rapor tanzimine yeterli görülmediğinin belirtilmesi durumunda ise; borçluya İİK mad. 68a/5. uyarınca meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek, geldiğinde, imza ve yazı örnekleri alınıp bilirkişi incelemesi yaptırılmak sureti ile sonuca gidilmesi gerekirken, mahkemece bu usule uyulmadan "doğrudan" borçluya meşruhatlı davetiye gönderilerek gelmediğinden bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine yaptığı başvurunun, mahkemece, "takibe dayanak belgelerin İİK. mad. 68 maddesi anlamında kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı" gerekçesiyle -esasa ilişkin olmayan bir nedenle- reddedilmesi halinde, İİK. mad. 68/7 uyarınca alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine-
Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olacağı- Bozma kararından sonra yeniden yapılan yargılamada, icra dosyasında bulunan ipotek akit tabloları, hesap kat ihtarnameleri, hesap özeti, kredi sözleşmeleri, borçluların hesap kat ihtarnamesine itirazı birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile şikayete konu alacağın İİK'nun 68/b maddesi kapsamında ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi ile oluşacak duruma göre sonuca gidilmesi gerekirken, bozma ilamına uyulmasına rağmen eksik inceleme ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Yat - tekne satış sözleşmesinin, taraflar arasında karşılıklı edimleri içerdiği ve bu haliyle İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı-
Menfi tespit davasında, davalının cevap dilekçesinde ödemeye itiraz etmeyip bu ödemenin takip konusu bonoya yönelik olmadığını bildirmesi halinde ispat yükü kime düşer?
“Alacağın temliki, Sulh, İbra ve Feragat sözleşmesi” başlıklı belge, kayıtsız şartsız, belirli bir para borcu ikrarını içerdiği gibi, belge altındaki imza açıkça inkar edilmediğinden İİK'nun 68. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren belge niteliğinde olduğu-
Davaya konu kira sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzası bulunan davalı kefilin kira borcundan sorumlu tutulabilmesi için, sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğini belirten bir ifadenin kendi el yazısı ile sözleşmede yer alması gerektiğinden bu şartları taşımayan kefalet sözleşmesi nedeniyle davalı kefilin borcundan sorumlu tutulamayacağı-
Borçlu ödeme emrine itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise akdi kabul etmiş sayılacağından, davalı ne itirazında ne de davaya cevaplarında kira sözleşmesi altındaki imzasına itiraz etmemiş olması, ayrıca sözleşmenin özel şartlar kapsamında belirtilen termal suyun kesildiğine dair bir itirazda da bulunmaması, itirazın borca itiraz niteliğinde olduğu- Davalının kira parasının ödendiğini veya kiralananın tahliye edildiğini yazılı delil ile kanıtlaması gerektiğinden, davada yargılamayı gerektirir bir husus bulunmadığı, mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-