Tanzim edenin isminin yanında ise "Ant." ibaresinin yazılı olduğunun görüldüğü, sözü edilen kısaltma, herhangi bir tereddüte meydan vermeyecek şekilde bir idari birimi göstermediğinden tanzim yeri olarak kabulü mümkün olmadığından, takip dayanağı bonoda tanzim yeri unsuru bulunmadığından anılan belgenin kambiyo senedi vasfı taşımadığı, dolayısıyla, dayanak belge bono niteliğinde olmayıp, adi senet hükmünde bulunduğundan bu belge, 6098 sayılı TBK.'nun 146. maddesinde (mülga 818 sayılı BK.'nun 125. maddesi) düzenlenen on yıllık zamanaşımına tâbi olup; söz konusu senetteki alacak ile ilgili olarak on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı- Zamanaşımı itirazı mahkemece re'sen nazara alınacak itirazlardan olmayıp, bu hususun re'sen incelenmesinin de doğru görülmediği- Takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular tarafından ayrıca ve açıkça itiraz edilmediğinden bu belge, İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olup, buna karşılık borçlular, borcun aslına yönelik itirazlarını aynı nitelikte belgelerle kanıtlayamadıklarından, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kabulü gerekeceği-
"Konut finansman sözleşmesi" kapsamında tesis edildiği anlaşılan ipoteğe dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderildiği, bu durumda, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borcun miktarı ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin koşullarında değerlendirilmeden sonuca gidilmesi mümkün olmadığından ilam niteliği bulunmayan belgeye yönelik şikayetin, süresiz olarak ileri sürülebileceğinin kabulü gerekeceği, o halde, alacağın varlığı ve miktarı, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile bu yönde bir ilâm alınmadan başlatılan takibe ilişkin icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan mahkeme ara kararında da belirtildiği üzere; dava tarihinden itibaren takip harcının yatırıldığı ve takibin başlatıldığı tarihe kadar ki toplam 9 aylık tedbir nafakası miktarının takip konusu yapılması gerekirken, ödeme emrinde alacak miktarının daha fazla gösterilmesinin hatalı olduğu- Vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu- İcra takibine vekil ile itiraz edildiğinden itirazın kaldırılması davasında dava dilekçesi ve duruşma gününe ilişkin tebligatın vekile yapılması gerektiği-
Borçlu borcu ödeme iddiasını sözleşmenin feshine bağladığı için şarta bağlı bu beyanın geçerli bir borç ikrarını içermeyeceği, itirazın kaldırılması isteminin reddi gerektiği-
Mahkemece, takibe dayanak belgelerin İİK. mad. 68 anlamında kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilerek, alacaklının istemi esasa ilişkin olmayan bir nedenle reddedildiğinden, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklının takibine dayanak yaptığı bono altındaki imza, borçlu tarafından icra dairesinde açıkça inkar edilmediğinden, anılan senet İİK'nun 68. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren belge niteliğinde olup, borçlunun da itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemediği, o halde mahkemece, itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının itirazın kaldırılması istemi, "takibe dayanak belgelerin İİK. 68 anlamında kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı" gerekçesi ile reddedildiğinden, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Takas talebinin alacaklıya ulaştığı anda geriye yönelik olarak hukuki sonuç meydana getireceğinin kabulü gerekeceği- İlama dayalı takas itirazının icra mahkemesinde her zaman ileri sürülebileceği-
Belgede belirtilen 35.000 TL'nin, takip borçlusu tarafından takip alacaklısına kayıtsız şartsız ödeneceğine dair bir ibare bulunmadığından, takibe konu belgenin, İİK'nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı, borçlu tarafından, takip dayanağı belge içeriği ve takip konusu borçla ilgili hukuki ilişki de kabul edilmediğine göre, alacaklının, takibe dayanak belge ile itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceği-
İİK'nun 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlatılmış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümleneceği, bu hususun kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu-