TÜRK MEDENİ KANUNU > - Eşya Hukuku > - MÜLKİYET > - TAŞINMAZ MÜLKİYETİ > - TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN İÇERİĞİ VE KISITLAMALARI > - B. Taşınmaz mülkiyetinin kısıtlamaları > - II. Devir hakkının kısıtlamaları > - 1. Yasal önalım hakkı > Madde 732 - a. Önalım hakkı sahibi
Tüm taraf tanıklarının katılımıyla taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak; eylemli kullanmaya ilişkin ayrıntılı beyanlarının alınması, dosya içinde mevcut bulunan kroki üzerindeki inşaatların ve varsa binaların kime ait olduğunun ve kim tarafından kullanıldığının saptanarak, davacı tarafından bağımsız olarak kullanılan bir yer bulunup bulunmadığının belirlenmesi, yine tüm bu hususlardan sonra tanık beyanları arasında çelişki varsa bunun giderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu olduğundan dayanılan payın diğer ortaklarının davaya muvafakatinin sağlanması, bu mümkün olmadığı takdirde davacıya miras ortaklığına temsilci atanması için süre verilmesi, davanın tayin edilecek temsilci vasıtası ile yürütülüp sonuçlandırılması gerekeceği-
Davacının taşınmaz üzerinde kullandığı bir dairenin bulunmasına ve davalının satın aldığı paya isabet eden dairenin de satıcı tarafından davalıya satıldığının bilinmesine göre davacının Medeni Kanunun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralına uygun hareket ettiğinin söylenemeyeceği-
Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olup; ancak davacının, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvaaza iddiasında bulunabileceği ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabileceği-
Taraf teşkilinin yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden önceki bozma ilamının taraflar için kazanılmış hak teşkil etmeyeceği-
Muvazaalı şekilde yapılan bağış olarak gösterilen işlemin; asıl amacının davacının şufa hakkını kullanmasının engellenmesi olması halinde yapılan ilk satış nedeniyle davacının şufa hakkını kullanabileceği-
Önalım hakkına ilişkin payın iptali ve tesciline ilişkin davanın, ilk satım sebebiyle süresinde ve görevli sulh mahkemesinde açılmış olması halinde yargılama sırasında yapılan satışların mahkemenin görevini etkilemeyeceği-
Davacılar vekilinin dosyaya sunduğu aynı yerde bulunan davanın kabulüne ilişkin hükümlerin içeriğine göre tescil konusu taşınmazların mer'a olmadığı ve kazanılmaya elverişli yerlerden olduğu belirlendiğinden dosyaya sunulan emsal hükümler tescil konusu taşınmaz bakımından güçlü delil niteliğinde olup, paftaya göre aynı yerde bulunan taşınmazların mera olmadığı özel mülkiyet şeklinde kazanılmaya elverişli ve tescile tabi yerlerden olduğu-