Önalım hakkına konu pay elbirliği mülkiyetine tabi ise davanın tüm ortaklarca birlikte açılmasının veya diğerlerinin muvafakatinin sağlanmasının, muvafakat olmazsa terekeye temsilci atanmasının gerekeceği-
Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekeceği-
Önalım hakkına konu edilen taşınmaz paydaşlarca taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken paydaşlardan birinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payını üçüncü kişiye satması halinde diğer paydaşların önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, kötüniyet iddiasının her aşamada ileri sürülebileceği gibi mahkemece re’sen de dikkate alınabileceği, eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddinin gerekeceği–
Önalım davasında davacının bedelde muvazaa iddiasında bulunabileceği ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabileceği–
Önalım hakkına konu payın iptali ve davacı adına tesciline ilişkin davada, husumet yöneltilen kişinin ölümü ile davaya katılan mirasçıları hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Yargıtay denetiminin yapılması bakımından yerel mahkemenin, kararında gerekçelerini açıkça göstermesinin zorunlu olduğu-
Taşınmazda davacının payı bulunmadığından, davacının önalım hakkından söz edilemeyeceği-
Payın davalı adına hükmen tescil kararı ile tescil edilmesinin, satış ile doğan önalım hakkını bertaraf etmeyeceği-
Önalım hakkı ancak gerçek satışlarda kullanılabileceğinden babasının 1/5 payını bağış yoluyla edinen ve bu şekilde taşınmazda paydaş haline gelen davalının aynı gün, aynı satış senedi ile amcaları ve halasından satın aldığı paylara yönelik olarak da önalım hakkının kullanılması söz konusu olamayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Lübnan uyruklu davacının Hatay ili sınırları içinde önalım hakkını kullanmak suretiyle taşınmaz ya da taşınmaz payı edinemeyeceği-