Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103. maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığının anlaşılamayacağı, mahkemece, öncelikle borçluya yöntemince çıkartılacak açıklamalı davetiye ile davaya katılma olanağı sağlanmasının, duruşmaları takip etmesi halinde istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenmesinin, varsa delilleri de toplanarak yargılamaya devam edilmesinin gerekeceği, bu bağlamda davanın borçluya yöneltilmesi gerektiği dikkate alınmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesinin bozma nedeni oluşturacağı-
Davacı üçüncü kişinin şirket yetkilisi icra dosyasına 14.02.2012'de başvurarak 15.09.2008 günü haczedilip muhafaza işlemi yapılan mahcuzlarla ilgili istihkak iddiasından vazgeçtiğini beyan ettiği, mahkemece öncelikle davacı üçüncü kişi şirket yetkilisinin bu beyanı değerlendirilerek, 15.09.2008 günlü haciz yönünden davanın konusuz kaldığı sonucuna varılırsa karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek maktu karar ve ilam harcı dâhil olmak üzere, yargılama giderleri ile nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesinin gerekeceği-
Bir işyeri devri kabul edilse dahi bu devir aslında borçlu ile 3. kişi arasında olup BK’ nun 179 ( YBK’ nun 202). maddesi gereğince iş yerini devir alan davacının, devir aldığı işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, bu sorumluluğun sadece devir aldığı şeylerle sınırlı olmayıp devralanın tüm akitleri ile sorumlu olduğu bir sorumluluk olduğundan, davacının dava dışı kurum ve kuruşlardaki hak ve alacaklarının haczinin mümkün olduğu-
Dava konusu haciz borçlu adresi dışında üçüncü kişi adresinde ve elinde yapılmış, bu haciz işleminden sonra takip dosyasında başka bir işlem yapılmamış olup üçüncü kişi "takibin danışıklı olduğunu ve amacın dava konusu iş makinesinin elinden alınmasının amaçlandığını" iddia ettiğinden, icra mahkemesince "borç kaynağı bono alacağının gerçek olup olmadığını tacir olan borçlunun ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme ile araştırılması gerektiği-
Davadan feragatin kati bir hükmün sonuçlarını doğuracağı, kaldı ki, HMK'nun 310. maddesine göre feragatin hüküm kesinleşinceye kadar davanın her aşamasında mümkün olduğu-
Haczedilmezlik şikayeti olarak görülen davanın, üçüncü kişinin mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü “istihkak iddiasına” ilişkin olduğunun kabulü gerektiği- İstihkak davalarının nispi esas üzerinden harca tabi olduğu ve alacak tutarı ile haczedilen dava konusu mahcuzların değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının ¼'ü anılan Kanun'un 28. maddesi uyarınca peşin olarak alındıktan sonra yargılamaya devam olunması gerektiği, davaya eksik harçla bakılmasının doğru olmadığı-
Geçerli bir haczin varlığı ise; istihkak davasının ön şartlarından olup, haczin yargılama aşamasında ortadan kalkmasının davanın konusuz kalması sonucunu doğuracağı-
Konsinye sözleşmelerine Borçlar Kanunundaki "komisyon" hükümlerinin uygulanacağı, bu nedenle herhangi bir şekil şartı aranmadığı- Davacı üçüncü kişi ile borçlu arasındaki konsinye satış sözleşmesi uyarınca dava konusu malların davacı adına satılmak üzere borçluya bırakıldığı, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ile borçlu ile aralarındaki cari hesap hareketleri, faturaları ve sevk irsaliyeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile de sabit olduğu, bu nedenle, dava konusu malların mülkiyetinin borçluya geçmediğinin kabulü gerektiği-
Uyuşmazlığın İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3. kişi tarafından açılmış istihkak davasına ilişkin olduğu- Yapılacak işin, konusunda uzman teknik bilirkişi heyetinden, davacı ile borçlu arasında imzalanan sözleşmede özellikleri belirtilen, hak ediş tutanağında yer alan ve bedeli ödenen malzemenin, bilirkişi raporu ile tesbit edilen hacizli malzemeye miktar ve özellik olarak uyup uymadığı davacı 3.kişinin itirazları da dikkate alınarak bir değerlendirmenin yapıldığı rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret olduğu-
Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olmasının gerekeceği, borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan 3. kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek olmadığı, çünkü bu durumda borçlunun istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı-Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103. maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığının anlaşılamayacağı, mahkemece yapılacak işin öncelikle borçluya yöntemince çıkartılacak açıklamalı davetiye ile davaya katılma olanağı sağlanması, duruşmaları takip etmesi halinde istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenmesi, varsa delilleri de toplanarak yargılamaya devam edilmesi olduğu-