8. HD. 10.07.2014 T. E: 2013/14556, K: 14710-
8. HD. 10.07.2014 T. E: 2013/14141, K: 14711-
Davalı alacaklı vekilinin sunduğu 07.06.2011 tarihli sözleşmelerin geçerli olup olmadığı tartışılarak, geçerli olduğu, eş anlatımla taraflar arasında sulh sözleşmesi yapıldığı kabul edildiği taktirde sulh ve kabul isteklerinden hangisinin öncelikle uygulanacağının tartışılıp değerlendirilmesi, davalı alacaklı tarafça sunulan sözleşmelerin geçerli olmadığı kabul edildiği taktirde ise kabul nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi için hükmün bozulması gerekirken, mahkeme dışında yapılan sulh sözleşmesine karşı tarafın beyanı alınmadan hukuki değer atfedilerek kararın bozulduğu görülmekle karar düzeltme isteminin kabulünün gerektiği-
Davacı tarafa duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden dava dosyasının işlemden kaldırılması ve öngörülen süre içerisinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
İflas kararının kesinleşmesi üzerine anılan borçlu hakkındaki takipler ve hacizlerin İİK’nun 193/2. maddesi uyarınca düşeceği, bu durum istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için Mahkemece sonucunun bekletici mesele yapılmasının gerekeceği-
Haciz adresinin önceden borçlu şirkete ait iken borcun doğumundan sonra kısa aralıklarla önce aynı kişilere ait şirkete, daha sonra da aralarında fiili ve hukuki bağ bulunan davacı şirkete devrinin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı iş yeri devri niteliğinde olduğu anlaşıldığından; durumun alacaklının haklarını etkilemeyeceğinin açık olduğu, bu nedenle mahkemece davanın reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile (davanın) kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İstihkak davasının amacının hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri icranın devam edip etmeyeceğini belirlemek olduğu, istihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunmasının gerekeceği, borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunmasının mümkün olduğu, bu kapsamda; icra dosyasında geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı durumda, istihkak iddiasının reddi isteğine ilişkin olarak dava açıldığı taktirde; davanın, dava şartı olan hukuki yarar bulunmadığı gözönüne alınarak, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin gerekeceği-
3. şahsın ancak genel mahkemelerde açacağı dava ile mülkiyet iddiasında bulunabilceği ve haczin kaldırılmasını isteyebileceği-
İstihkak davasının dinlenebilmesi koşullarından birisinin de "geçerli bir alacağa dayalı takip yapılmış olması" olduğu- Davalı 3. kişinin, "takip konusu alacağın gerçek olmadığını gerçek bir alacak ilişkisi bulunmadığını, takibin danışıklı olduğunu iddia ettiği"; takip dayanağı bono 250.000,00 TL üzerinden ve nakten alınan para için borçlanılmış olduğu, bu miktar paranın ne sebeple verildiği hususunun aydınlatılmamış olduğu, borçlu hakkında takip kesinleşmesine rağmen hakkında hiçbir işlem yapılmamış olduğu görüldüğünden, öncelikle, takip konusu alacağın gerçek bir alacak olup olmadığı hususunun, mahkemece, takip dayanağı bononun düzenlenme nedeni ve tacir olan borçlu şirket kayıtlarında girdisinin olup olmadığı, borçlular ve alacaklı arasında bu borcun doğumunu gerektiren ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, gerekirse konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile alacaklı ve borçluların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak saptanması gerektiği-
Davacının açtığı istihkak davasında, mahkemece, davacının borcu ödeyen 3. kişi konumunda olup yapılan bu ödemenin İİK'nun 12. maddesi uyarınca borca mahsuben ödenmiş sayılacağı, 3. kişi durumunda olan davacının sebepsiz zenginleşme kurallarına göre ödediğini asıl borçludan geri isteme hakkının olduğu, davalının haksız zenginleşen kişi olmadığı, borca karşılık yatan paranın davalıdan istenemeyeceği gerekçeleriyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-