Üçüncü kişi tarafından icra müdürünün banka hesabına yatırılan para- İstihkak-
Başvuru bu hali ile İİK' nun 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası olup, şikayet olarak icra mahkemesine gelinmesinin, HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı doğrultusunda sonuca etkili olmadığı, o halde mahkemece başvuru istihkak davası olarak vasıflandırılıp, varsa harç eksikliği giderildikten ve taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken istemin şikayet olarak nitelendirilip yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Üçüncü kişinin İİK'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı açtığı istihkak davasında, faturayı düzenleyen firma defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak faturaların ticari defterlerde, hacizli malların da şirket envanterinde kayıtlı olup olmadıkları tespit edilerek rapor alınıp gerektiğinde firma yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olmasının gerektiği- Borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan üçüncü kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek olmadığı-
Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği-
Adi nitelikte düzenlenen kira sözleşmesinin her zaman temini mümkün olup vergi levhasının ise beyana dayalı olarak düzenlenen belgelerden olduğu, anılan belgelerin, ilgilinin beyanına dayalı olarak düzenlendiklerinden, istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmeyecek olup, haciz yapılan otelin borçlu şirketçe işletildiğinin kesinleşen bir ilamla da belirlendiği, bu sebeple, davacı 3. kişinin dava dosyasına sunmuş olduğu deliller ile istihkak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermek gerekeceği-
Yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunanın 3. kişinin yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili tüzel kişi şirketin temsilcisi olmadığı, davalı 3. kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından, mahkemece, alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
Haczin kaldırılması ile istihkak davası konusuz kalmışsa da, mahkemenin yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine mahkum etmesi gerekeceği-
Takip borçlusu şirket hakkında açılmış iflasın ertelenmesi davası bulunduğu, bu davada verilecek iflas kararının kesinleşmesi halinde borçlu hakkındaki takipler ve hacizler İİK’nun 193/2. maddesi uyarınca düşeceği ve bu durumun açılan istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için mahkemece sonucunun iflasın ertelenmesi davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasının gerekeceği-
Mahkemece, üçüncü kişi ve borçlu şirketler ile diğer şirketin ilk kuruluşlarından itibaren tüm ortakları ile hisse devirlerini ve faaliyet adreslerini gösterir ticaret sicil kayıtları incelenerek aradaki organik bağın araştırılmasının, bundan sonra alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı İşlemler yapılıp yapılmadığının, tek şirket gibi yönetilip yönetilmediklerinin tartışılıp değerlendirilmesinin gerekeceği-