Haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması halinde, İİK’nun 96, 97 ve 99. maddelerinden hangisinin uygulanması gerekeceğine asıl icra takibinin yapıldığı icra dairesinin (ve icra mahkemesinin) karar verebileceği, talimat icra dairesinin bu konuda karar veremeyeceği–
Taşınmazların «istihkak davası»na konu olamayacağı, uyuşmazlığın «şikayet» yoluyla çözümlenmesi (ve bu konuda açılmış olan «istihkak davası»nın yapılmış bir «şikayet» olarak algılanması) gerekeceği–
İİK. 96/I’de geçen «mülkiyet ve rehin hakları» sözcüklerinin sınırlayıcı anlam taşımadığı, ayrıca «sınırlı ayni haklar»a, «tapuya şerh verilmiş kişisel haklar»a, «hapis hakkı»na, «mülkiyeti muhafaza sözleşmesi»ne, «intifa hakkı»na dayanılarak da istihkak iddiasında bulunulabileceği, buna karşın kural olarak «kira hakkı»na dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamayacağı–
Âdi ortağın alacaklılarının, haklarını ancak ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabileceklerinden, ortaklığa ait mal üzerine haciz koyduramayacakları– Alacaklıların borçlu ortağın payı oranında ortaklık malları üzerine haciz koyamayacakları–
3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu uyarınca -kiracının iflas etmesi veya icra takibine uğraması halinde- «haczedilmezlik» «istihkak» ve «finansal kiralama konusu malların haciz veya iflas (takibi) dışında bırakılması» konularının gündeme gelebileceği, icra memurunun bu konuda vereceği karara karşı hukuki yararı bulunan «alacaklı»nın, «borçlu»nun ve «finansal malları kiralayan»ın yedi gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunabileceği–
Kiracının finansal kiralama sözleşmesine dayanarak istihkak davası açamayacağı (sadece icra mahkemesine «şikayet»de bulunabileceği)–
Taşınmaza ilişkin istihkak davasının, haczin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde açılabileceği–
Kooperatif ortağının, kur’ada çıkan dairenin mülkiyetini, kendisine kooperatifçe tahsis edildiği tarihte, kazanmış olacağı, bu tarihten sonra kooperatif borcundan dolayı bu daireye konulan haczin kaldırılması için açtığı istihkak davasının kabulü gerekeceği–
Kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadine dair hakkın tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazanacağı, bu hakkın, MK. nun 919 ve Tapu Kanunu`nun 26. maddesine göre 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebileceği, 5 yıl içerisinde devir gerçekleştiğinde satış vaadi şerhinden sonra konulan haczin sonuç doğurmayacağı, sonuç doğurmayan bu işleme karşı İİK. nun 16/2. maddesi uyarınca her zaman şikayet olunabileceği, diğer bir anlatımla şikayetin süreye tabi olmayacağı-
I- İstihkak davasına konu olan taşınmaz hakkında açıldığı bildirilen tasarrufun iptali davasının sonucunun beklenmesi gerekeceği–