Yapılan haciz işlemi üzerine icra müdürlüğünce «istihkak davası açmak üzere şikayetçi üçüncü kişiye» süre verilmesi nedeniyle, şikayetçinin «uygulanan haczin niteliği itibariyle taşınır malların maliki olan kendisine değil, alacaklıya istihkak davası açmak için süre verilmesi gerektiği»nden bahisle, icra mahkemesine şikayette bulunmakta hukuki yararının bulunduğu–
‘İstihkak davalarının «taşınırlar»a yönelik olarak açılabileceği, «taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılması» isteminin, ‘istihkak davası’ açılarak değil «şikayet» yolu ile ileri sürülmesi gerekeceğine’ ilişkin son içtihatlar doğrultusunda; tapuya işlenmiş «satış vaadi» şerhine ve daha sonra verilmiş kesinleşmiş «cebri tescil kararı»na rağmen, taşınmaz üzerindeki haczi kaldırmayan icra memurunun bu hatalı işleminin düzeltilmesi için icra mahkemesine yapılan başvurunun «istihkak davası» olarak değil (süresiz) «şikayet» olarak değerlendirilerek (nitelendirilerek) sonuçta «haczin kaldırılması» doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği–
Borçlu kiracının borcundan dolayı kiracı aleyhine takip yapılması halinde, finansal kiralama konusu malların takip dışı bırakılmasını, icra memurunun kendiliğinden karar vererek sağlamaması halinde, bu konuda gerek «kiracı»nın ve gerekse «kiralayan»ın icra mahkemesine -yedi gün içinde- şikayet yoluyla başvurabileceği (ancak bu durumun kiralayanın doğrudan doğruya «istihkak davası» açmasına engel teşkil etmeyeceği)–
Sadece «haczedilen menkullerin ipotek akit tablosu kapsamında olduğunu» belirtmiş olan, ayrıca MK’nun 686 ve 862. maddelerinde öngörülen biçimde «eklenti» (teferruat) ve 684. maddesinde öngörülen biçimde «tamamlayıcı parça» (mütemmim cüz) niteliğinde olup olmadıklarını değerlendirmeyen bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı-Binanın «tamamlayıcı parça»sı niteliğinde bulunan kalorifer kazanının, asansör ve hidroforun, klima ve kat kaloriferinin, fotosel kapı ile asma katın binadan ayrı olarak haczedilemeyeceği–
Borçlunun «üçüncü kişi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Borçlunun haczedilen malın «üçüncü kişiye ait olduğunu» veya üçüncü kişi tarafından rehin olarak verildiğini» belirtmesi)–
Mülkiyeti muhafaza koşuluyla satılan malın, satıcının alacaklıları tarafından haczedilmesi:
Kiracının istihkak davası açamayacağı–
İİK. 96/I’de geçen «mülkiyet ve rehin hakları» sözcüklerinin sınırlayıcı anlam taşımadığı, ayrıca «sınırlı ayni haklar»a, «tapuya şerh verilmiş kişisel haklar»a, «hapis hakkı»na, «mülkiyeti muhafaza sözleşmesi»ne, «intifa hakkı»na dayanılarak da istihkak iddiasında bulunulabileceği, buna karşın kural olarak «kira hakkı»na dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamayacağı–
“İstihkak iddiaları üzerine yapılacak işlemler”e ilişkin İİK. 96-99 hükümlerinin icra dairesince yanlış uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların, asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi tarafından çözümleneceği–