İİK'nin 97/8. fıkrası uyarınca istihkak davası süresince 106. maddede düzenlenen satış isteme sürelerinin duracağı- Ancak üçüncü kişi tarafından dava açılmadan önce icra dosyası kapsamında süresi içinde davaya konu menkuller yönünden usulüne uygun satış talebi olmadığından, dava tarihi itibariyle İİk.106'daki altı aylık satış isteme süresi dolmuş olup, mahcuzlar üzerindeki hacizlerin dava açılmadan önce kalkmış olduğu- Her ne kadar davalı alacaklı dava açıldıktan sonra satış talebinde bulunmuş ise de dava açıldıktan sonra talepte bulunulması hacizden itibaren işlemeye başlayan satış süresini kesmeyeceği- Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşulun, her şeyden önce hukuken geçerli bir haczin bulunması olduğu- Bu koşulun bulunup bulunmadığı yargılamanın her aşamasında gerek ilk derece mahkemeleri gerekse Yargıtay tarafından re'sen gözetilmesi gerektiği-  Mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddi gerektiği-
Ariyet sözleşmesine dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamayacağı- Davacı üçüncü kişi, dava dışı şirket ve borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları ile tarafların sunduğu fatura, sevk irsaliyesi, sözleşmelere ilişkin tüm kayıtların getirtilerek davacı üçüncü kişi, dava dışı şirket ile haciz mahallinin bir kısmının kullanımı için kira sözleşmesi ile depolama sözleşmesi yaptığını iddia etmiş olduğundan anılan sözleşmelerin gerçekliğinin belirlenmesi açısından kira bedeli ve depolama hizmet bedeli fatura ve varsa ödemelerinin defter kayıtlarında yer alıp almadığının araştırılması; mahcuzlar bakımından ise dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunun sadece stok durumu nazara alınarak düzenlendiği anlaşıldığından, davacı tarafından sunulan fatura ve sevk irsaliyelerinin ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığı, mahcuzların fatura ve sevk irsaliyeleri ile uyumlu olup olmadığı, davacı üçüncü kişi ile borçlu ve dava dışı şirket arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı hususlarının belirlenmesi için bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, ayrıca taraflarca dava ve cevap dilekçesi ile birlikte tanık deliline dayanıldığı, davalı alacaklı tarafından cevap dilekçesinde isim ve adresleri bildirilen tanıkların dinlenip karar verilmesi gerektiği-
Boş bir alan olan haciz mahallinin üçüncü kişinin kullanımında olduğuna dair dava dışı şirkete ait ekmek fabrikasının eklentisinde yer alan arsanın boş kısmının üçüncü kişi tarafından malzeme muhafaza etmek üzere kullanılması için izin verildiğine ilişkin .......... tarihli belgeye dayanıldığı, yargılamada dinlenen tanık ...’in üçüncü kişinin komşusu olan dava dışı firmada müdürlük yaptığının, şirketin arsasına üçüncü kişinin mermerlerini bıraktığı şeklindeki beyanı ile üçüncü kişinin delil olarak dayandığı belgeyi doğruladığının anlaşıldığı, ayrıca, dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporuna göre, haciz yapılan yer ile üçüncü kişinin vergi dairesinde kayıtlı adresi arasında 4 km mesafe olup malzeme bırakılması için 4 km’ lik mesafenin makul olarak görülmesinin gerektiği, bu durumda mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın İİK’nin 96. maddesi gereğince üçüncü kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği- Mülkiyet karinesi aleyhine olan davalı alacaklının, vergi dairesi kayıtları, tanık, icra dosyası ve hacze konu mahcuzları borçluya sattığına ilişkin faturaya dayandığı, üçüncü kişi de hacze konu menkulleri borçludan satın aldığına dair fatura sunmuş olup, anılan fatura ve fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin makbuzlar, yine fatura bedeli için verilen çeklerin ödendiğinin Banka tarafından teyit edilmesinin üçüncü kişinin lehine olan karineyi desteklediği, alacaklı tarafından borçlu ile üçüncü kişi arasında yapılan satışın muvazaalı olduğuna dair dosya kapsamına güçlü ve inandırıcı delil sunulamadığı anlaşıldığından davanın kabulü gerektiği-
İstihkak davalarında davanın esasına yönelik karar verildiği hallerde karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği, bununla birlikte dava değeri, harçlandırılan değer olup, vekalet ücretinin de harcı tamamlanan bu değer üzerinden hesaplanması gerekeceği-
Davacı üçüncü kişi şirket adresinde şirket yetkilisi huzurunda yapılan haciz sırasında borçlu şirket tarafından düzenlenen hacizden bir ay öncesine ait birden fazla sevk irsaliyesi ve üçüncü kişi şirket bilgisayarında borçlu şirkete ait excel dosyası, borçlu şirket adına dava dışı şirketten düzenlenen sipariş fişi ve borçlu şirket tarafından düzenlenen yakın tarihli güncel çeklerin bulunmuş olması karşısında, haczin İİK’nin 96. madde uyarınca yapılması gerektiği kabul edilerek üçüncü kişinin talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin somut uyuşmazlıkta; dava konusu haczin, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmadığı, haciz sırasında haciz mahallinde borçlu şirket ortak-yetkilisi hazır olmadığı gibi borçluya ait belge bulunmadığı, üçüncü kişi şirket borcun doğumundan önce kurulduğu gibi borçlu ile üçüncü kişi şirket ortakları arasında da organik bağ bulunmadığı; buna göre, mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın İİK'nin 96.maddesi gereğince üçüncü kişi tarafından açılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı- Mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği- Alacaklı, mahcuzların borçlu şirkete satıldığını iddia ettiğinden, mahkemece bu konuda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilemeyeceği-
Süresi içinde istihkak davası açılmış olması ve İİK'nin 97/8 maddesi gereğince satış isteme süresi işlemeyeceğinden, hacizler halen geçerli olup işin esasına dair inceleme yapılması gerekirken, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi açık yasa hükmüne aykırı olduğu-
Haczin borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılması ve borçlu şirket yetkilisinin haciz adresinde hazır bulunması nedeniyle mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu kabul edilerek ispat yükü üzerinde bulunan üçüncü kişi tarafından dava konusu makineye ait olduğu ileri sürülen faturayla ilgili olarak, faturayı düzenleyen şirketten fatura dip koçanı istenerek faturayı düzenleyen şirketin ticari defterleri üzerinde uzman mali bilirkişiden rapor alınması, faturanın geçerli olduğunun tespiti halinde, gerekirse mahallinde keşif yapılarak faturadaki makine ile dava konusu mahcuzun uygunluğu yönünden uzman mühendis bilirkişiden rapor alınması, ayrıca T..  kurum kayıtları araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Davacı üçüncü kişinin mülkiyet karinesinin aksini ispatlayamadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürünün gösterilen adreste haciz işlemini gerçekleştirdiği ve talep üzerine evrak araştırması yaptığı, eğer 3. kişi haciz yapılan yerin borçluya ait olmadığı iddiasında ise icra müdürü tarafından beyanları zapta geçirilerek, İİK'nin 96. ve bunu izleyen maddelerdeki prosedürün uygulanması gerektiği- İcra müdürünce İİK’nin 96. ve 99. maddelerine göre işlem yapılıp yapılmayacağı hususu ancak evrak araştırması sonucunda netleşeceğinden, gerek İİK’nin 96. ve 99. maddeleri şikayeti ve gerekse istihkak iddiası ayrı dava konusu olduğundan hali hazırda borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılmasının usul ve yasaya aykırı olmadığı-
Borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi üzerine; konusuz kalan istihkak iddiasına ilişkin davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekeceği-