Mahkemece bilirkişi ücretinin yatırılması hakkında oluşturulan ara kararın ve kesin sürenin mazeret dilekçesi kabul edilen davalı alacaklı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi, belirlenen kesin sürenin sonuçları hakkında tarafların uyarılması, ihtarata rağmen kesin sürenin gereğinin yerine getirilmemesi halinde HMK'nin 324. maddesi gereğince işlem yapılması aksi takdirde işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası- Mahkemece tensip tutanağı ile taraflara delillerini bildirmesi için süre verilmesine karar verilmesine ve taraflar tanık deliline dayanmasına rağmen, tanık isim ve adreslerini bildirmesi ve bildirilen tanıkların HMK 234 vd. uyarınca dinlenilmesi gerekirken, davalı tarafın tanık dinletme talebi herhangi bir gerekçe belirtmeden reddedilerek davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu- Usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek ön inceleme duruşması ve ön incelemeye ilişkin uyuşmazlık tespiti yapılmadan, deliller toplanmaksızın ayrıca dinletilmek istenen tanıklar dinlenmeksizin karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine Bankanın hesap üzerinde rehin hakkını ileri sürülmesinin haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olduğu ve bu itirazın İİK'nin 89. maddede düzenlendiği-
İcra müdürünce İİK 97. ve 99. maddelerine göre işlem yapılıp yapılmayacağı hususu ancak evrak araştırması sonucunda netleşeceğinden, borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılmasının usul ve yasaya aykırı olmadığı-
İstihkak davalarında takip konusu alacak tutarı ile haczedilen malın değerinden hangisi daha az ise, o değer üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
İcranın geri bırakılması kesinleşmiş ise icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklının 7 gün içinde genel mahkemede dava açmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm teşkil edeceği ve icranın geri bırakılması kararının, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağı ve icra dosyasındaki mevcut hacizlerin kalkacağı- Alacaklı tarafından açılmış böyle bir dava varsa sonucunun istihkak davasında bekletici mesele yapılacağı, dava sonuna kadar icra takibinin duracağı, davanın kazanılması halinde duran icra takibine devam edileceği davanın kaybedilmesi halinde ise dosyadaki hacizlerin kalkacağının değerlendirilmesi gerektiği-
Mülkiyeti muhafaza kaydı sözleşmesindeki alıcı taksitleri ödememiş ve temerrüde düşmüş ise mülkiyetin henüz alıcıya-(borçluya) geçmeyeceği- Satıcı davacı 3. kişi de sözleşmeyi feshederek aldıklarını iade edeceğine ilişkin seçeneği ileri sürmemiş ise, bu durumda davalı takip alacaklısının ancak ödenmeyen taksitleri davacı satıcıya ödeyerek araçların mülkiyetinin borçluya geçişini sağladıktan sonra sözleşme konusu araçların haczini ve satışını isteyebileceği- Satıcının istihkak iddiasında bulunabilmesi için taksitlerin ödenmesinde temerrüde düşülmesi ve bu durumda satıcının da fesih hakkını kullanması şartlarının birlikte bulunması gerektiği-
Hacze konu menkulün üzerindeki haczin dava açılmadan önce düşmesi halinde istihkak iddiasının ön koşul yokluğundan reddi gerektiği-
Üçüncü kişinin İİK’nin 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına dayalı davada, mahkemece bozma ilamı gereğince, borçlu ile davacı 3. kişi arasında imzalanan kira sözleşmesi kapsamında yer alan demirbaşlar, icra dosyalarında geçen eşyalar, alacaklı ve borçlu arasında imzalanan takip dayanağı sözleşme ve sözleşmede geçen eşyalar ile mahcuzların aynı olup olmadığına ilişkin mümkün ise yeniden keşif yapılarak rapor aldırılması, daha sonra borçlu ile 3. kişi arasındaki kira sözleşmesi irdelenerek haciz tarihi itibari ile de sözleşmenin sona erip ermediğinin tespit edilmesi ve borçlu tarafından işletmeye alınan eşyaların mülkiyetinin davacı üçüncü kişiye geçiş anının tespit edilmesi, ayrıca dosya içerisindeki tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
istihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği- Borçlunun A.Ş.'deki hissesinin haczi için ..Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne haciz müzekkeresi gönderilmiş, İstanbul Ticaret Odası borçlunun hissesine haciz işlendiğini bildirmiş, alacaklını haczin şirket defterine işlenmesi için talepte bulunması üzerine talimat saylı dosyasında şirketin adresine gidilmiş olup pay defterinin haciz mahallinde olmaması nedeniyle defterin sunulması için süre istenmiş ise de defter sunulmadığı görülmüş olduğundan, borçlunun şirketteki payının haczi için şirkete haciz yazısı gönderilmesi, fiilen de elkonulmadığı ve paydefterine işlenmediği anlaşıldığından, geçerli bir haczin varlığından bahsedilemeyeceği, bu durumda istihkak davasının ön koşul yokluğundan reddi gerektiği-